TEMEL MR FİZİĞİ

Post on 13-Jan-2016

211 views 5 download

description

TEMEL MR FİZİĞİ. Dr. Faysal Ekici Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi. wL= γ Bo. f = 1/T = ¼ = .25. Magnet. MR sisteminin ana bölümüdür. Güçlü ; Homojen ; Sabit bir manyetik alan oluşturur. Magnet. Birçok MRG sisteminde manyetik alan gücü 0.2-3T arasında değişmektedir. - PowerPoint PPT Presentation

Transcript of TEMEL MR FİZİĞİ

TEMEL MR FİZİĞİ

Dr. Faysal EkiciDicle Üniversitesi Tıp

Fakültesi

• wL= γBo

f = 1/T = ¼ = .25

uction)f(reconstr gap) f(slice

f(B) f(QF) BW

NEX voxel SNR ,,

zyxI

Magnet•MR sisteminin ana bölümüdür.

•Güçlü;•Homojen;•Sabit bir manyetik alan oluşturur

Magnet•Birçok MRG sisteminde manyetik alan gücü 0.2-3T arasında değişmektedir.

•Sinyal Tesla gücü ile orantılı artar.

Magnet Tipleri

•Manyetik Alan Gücüne Göre•*Düşük Tesla’lı: 0.2T altı•*Orta Tesla’lı:0.2-1T•*Yüksek Tesla’lı:1.5T üstü

•Manyetik alan oluşturulma şekline göre

•*sabit (Permanent) magnet•*Rezistif magnet•*Süperiletken magnet—günümüzdeki MR’ların çoğu

Gradient Koiller

•Manyetik alan gücünü 3 değişik düzlemde değiştiren koillerdir.

•Kesit belirleme, frekans kodlama ve faz kodlama işlemlerini gerçekleştirir.

RF Koiller

•Dokulardaki protonları uyarmak için RF pulsu gönderen ve dokulardan gelen sinyalleri saptayan koillerdir.

MRG’de sinyal oluşumu• Doku içindeki

protonlar normalde dağınık dizilime sahiptir.

• Ancak manyetik alan içinde ise bu protonlar paralel ve antiparalel dizilim göstrerirler. Pararlel dizilim gösterenlerin sayısı biraz daha fazladır.

•Bu durumda ana manyetik alana dik bir vektör elde edilir. Buna longitudinal manyetizasyon denir

•Bu aşamada sinyal yoktur. Buna dışarıdan 90 derecelik RF pulsu uygulandığında transvers manyetizasyon gelişecektir. RF pulsu kesildiğinde protonlar

• Eski konumlarına geri dönmeye başlar ve sinyal bu aşamada elde edilir. Zaman içinde sürekli azalarak değişen bu manyetizasyon alıcı sargılar ile alınır ve görüntüye çevrilir.

T1 Relaksasyon Zamanı

• 90 derecelik RF pulsu verildikten sonra longitudinal manyetizasyonun %63’nün yeniden kazanılması için gereken süredir.

• T1 relaksasyon süresi, ana manyetik alanın gücüne ve dokuların iç yapı özelliklerine bağlı olarak değişir. Bu süre yağ dokusu için 150-250 ms iken, BOS için 2000-3000 ms’dir

T2 Relaksasyon Zamanı

• 90 derecelik RF pulsu protonlardaki spin hareketini de aynı faza getirir (in phase). RF pulsu kesilince protonlarda faz kaybı (out of phase) oluşur. RF pulsu kesildikten sonra maksimumda olan transvers manyetizasyonun %37 seviyesine inmesi için geçen süreye T2 relaksasyon zamanı denir. T1 ve T2 aynı zamanda başlar ancak devam süreleri farklıdır.

MRG’de Kullanılan Sekanslar

• **Spin Eko (SE) Sekansı• En yaygın kullanılan sekanstır. TR

görüntünün T1 ağırlığından, TE ise T2 ağırlığından sorumludur. Düşük TR (T1) değerinde anatomik detay çok yüksek iken, T2 ağırlığı doku karakterizasyonu açısından önemlidir.

• **Invertion Recovery (IR)• Bu sekansta T1 ağırlık artırılarak

daha iyi anatomik detay ortaya konulur. Özellikle yumuşak dokular ve yağlı dokular arasındaki patolojik sinyali belirlemede kısa T1’li IR kullanılırken, gri-beyaz cevher ayırımının iyi yapılması istendiğinde T1 değeri uzun tutulmaldır.

• **Short Time IR (STIR)• Yağdan gelen parlak sinyallerin

baskılanarak altta yatabilecek patolojik doku sinyallerinin ortaya çıkarılması amaçlanır. TI değeri 300 ms’nin altında tutulması amaçlanır. Görüntülerin sinyal intensitesi T2 ağırlıklı imajlara benzemektedir.

**Gradiyent Eko (GE)

• Bu sekansta 180 puls yerine gradiyent çeviriciler konmuştur. Transvers manyetizasyon FA ile daha küçük açılar ile gerçekleşir. GE’da sinyal özelliği TR, TE ve FA değerleri ile belirlenir. FA 45’den fazla ve TE 30 ms’nin altında ise T1, TE>60 ms, FA<20 ise T2* ağırlıklı görüntüler elde edilir.

**Hızlı Spin Eko (FSE, TSE)• Bu sekansta konvansiyonel SE

sekansına göre belirgin sinyal kaybı olmadan, hızlı görüntüler alınmaktadır. SE’dan temel farkı 90 derecelik RF pulsundan sonra K-alanının birden fazla faz çizgisi ile doldurulmasıdır.

**Turbo IR• Konvansiyonel STIR imajlar zaman

açısından efektif değildir. Bu da klinik kullanımı etkilemektedir. Bu handikabı ortadan kaldıran hızlı STIR sekansı kas-iskelet görüntülemesinde önemlidir. Bu sekansta BOS parlak izlenir. Uzun TI değeri kullanılarak FLAIR sekansı oluşturulmuştur.

DİFÜZYON MRDİFÜZYON MR

• Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile dokular T1 ve T2 sinyal özelliklerine ile dokular T1 ve T2 sinyal özelliklerine dayanarak birbirinden ayırt edilmektedir. dayanarak birbirinden ayırt edilmektedir. Ancak bazı durumlarda T1 ve T2 Ancak bazı durumlarda T1 ve T2 özellikleri anormal dokuları ayırmada özellikleri anormal dokuları ayırmada yetersiz kalır, örneğin araknoid kistin yetersiz kalır, örneğin araknoid kistin epidermoidden ayırımı, akut infarktın epidermoidden ayırımı, akut infarktın normal beyinden, eski infarktın yeni normal beyinden, eski infarktın yeni infarkttan ayırımı. Difüzyon MRG, T1 ve infarkttan ayırımı. Difüzyon MRG, T1 ve T2 dışındakiT2 dışındaki

• MekanizmalarMekanizmalar k kullanılarak dokuların ullanılarak dokuların mikroskopik düzeyde incelendiği bir mikroskopik düzeyde incelendiği bir yöntemdir.yöntemdir.

• Bu yöntemde görüntü kontrastı Bu yöntemde görüntü kontrastı suyun moleküler hareketine bağlıdır.suyun moleküler hareketine bağlıdır.

• Klinik uygulamada en büyük yararı Klinik uygulamada en büyük yararı inmenin görüntülenmesi oluştursada, inmenin görüntülenmesi oluştursada, kullanım alanları gittikçe artma kullanım alanları gittikçe artma göstermektedir. göstermektedir.

Difüzyon Ağırlıklı GörüntülemeDifüzyon Ağırlıklı Görüntüleme

• Dokudaki serbest su moleküllerinin Dokudaki serbest su moleküllerinin yaptığı görünür difüzyonun etkisi ilk yaptığı görünür difüzyonun etkisi ilk kez 1959’da Torrey tarafından, elde kez 1959’da Torrey tarafından, elde edilen MR sinyalinde artışa neden olan edilen MR sinyalinde artışa neden olan bir MR artefaktı olarak tanımlanmıştır.bir MR artefaktı olarak tanımlanmıştır.

• Oysa MR görüntüleme, uygun Oysa MR görüntüleme, uygun manyetik alan gradyentleri manyetik alan gradyentleri uygulandığında, su moleküllerinin uygulandığında, su moleküllerinin uygulanan gradyent yönündeki uygulanan gradyent yönündeki ısıbağımlı serbest hareketlerine ısıbağımlı serbest hareketlerine

• (Brownian hareket) duyarlı hale (Brownian hareket) duyarlı hale gelebilir. İlk kez 1965’te Stejskal ve gelebilir. İlk kez 1965’te Stejskal ve Tanner serbest difüzyonun etkisini Tanner serbest difüzyonun etkisini normal spin ekodan ayırmış ve bunun normal spin ekodan ayırmış ve bunun ayrı bir sekans olarak ayrı bir sekans olarak uygulanabileceğini göstermişlerdir. uygulanabileceğini göstermişlerdir. Bu sekansta 180 derecelik geri Bu sekansta 180 derecelik geri çevirme pulsu öncesi ve sonrası her çevirme pulsu öncesi ve sonrası her üç gradyent boyunca aynı güç ve üç gradyent boyunca aynı güç ve yöde uygulanan iki difüzyon yöde uygulanan iki difüzyon gradyenti ile dokudaki serbest su gradyenti ile dokudaki serbest su protonları, gradyentlerin uygulama protonları, gradyentlerin uygulama süresince difüzyon yapmaya zorlanırsüresince difüzyon yapmaya zorlanır..

• Birinci gradyent protonlarda faz Birinci gradyent protonlarda faz dağılımına (dephase) yol açar. Ters dağılımına (dephase) yol açar. Ters yöndeki ikinci gradyent hareketsiz yöndeki ikinci gradyent hareketsiz protonlarda faz odaklanmasını protonlarda faz odaklanmasını (rephase) sağlar.(rephase) sağlar.

• Böylece hareketsiz protonlar için T2 Böylece hareketsiz protonlar için T2 sinyalinde bir değişiklik olmaz. sinyalinde bir değişiklik olmaz.

• DAG’de elde edilen sinyal temel olarak DAG’de elde edilen sinyal temel olarak ‘‘’görünür difüzyon katsayısı’’’görünür difüzyon katsayısı’’ (ADC) ve (ADC) ve ‘’difüzyon duyarlılık faktörüne’’ ‘’difüzyon duyarlılık faktörüne’’ (b) bağlıdır.(b) bağlıdır.

• DAG sekansı temel olarak T2 ağırlıklı bir DAG sekansı temel olarak T2 ağırlıklı bir sekanstır. b=0 s/mm2 değeri ile alınan T2 sekanstır. b=0 s/mm2 değeri ile alınan T2 ağırlıklı görüntü ile b=700-1000 s/mm2 ağırlıklı görüntü ile b=700-1000 s/mm2 değeri ile alınan difüzyon ağırlıklı görüntü değeri ile alınan difüzyon ağırlıklı görüntü serisinden oluşur. Dolayısıyla T2 ağırlıklı serisinden oluşur. Dolayısıyla T2 ağırlıklı görüntüde hiperintens olarak izlenen bir görüntüde hiperintens olarak izlenen bir lezyon, DAG’de de hiperintens izlenebilirki lezyon, DAG’de de hiperintens izlenebilirki buna ‘‘buna ‘‘T2 parlama etkisi’’T2 parlama etkisi’’ denir. Bu etkiyi denir. Bu etkiyi ortadan kaldırmak için her voksel bazında ortadan kaldırmak için her voksel bazında

• Alttaki T2 sinyali temizlenir. Bunu yapmanın Alttaki T2 sinyali temizlenir. Bunu yapmanın birkaç yolu var. Önce b değeri 0 olan birkaç yolu var. Önce b değeri 0 olan (difüzyon gradyanları kapalı) tarama ile b (difüzyon gradyanları kapalı) tarama ile b değeri 800’den fazla olan bir tarama değeri 800’den fazla olan bir tarama (difüzyon gradyanları açık ) yapılır; ikincisi (difüzyon gradyanları açık ) yapılır; ikincisi birincisine bölünerek exponansiyel görüntü birincisine bölünerek exponansiyel görüntü elde edilir.elde edilir.

• DAG temel olarak fizyolojik bir fonksiyonda DAG temel olarak fizyolojik bir fonksiyonda yararlanarak elde edilen bir anatomik yararlanarak elde edilen bir anatomik görüntüdür. DAG, suyun ne kadar kolaylıkla görüntüdür. DAG, suyun ne kadar kolaylıkla difüzyon gösterebileceğini belirlemek difüzyon gösterebileceğini belirlemek amacıylaamacıyla

• hücrenin içinde bulunduğu ortamı hücrenin içinde bulunduğu ortamı değerlendirme temeline dayanır. değerlendirme temeline dayanır. Örneğin sitotoksik olduğu gibi Örneğin sitotoksik olduğu gibi hücreler şiştiğinde su protonlarının hücreler şiştiğinde su protonlarının hücre dışındaki difüzyonu kısıtlanır. hücre dışındaki difüzyonu kısıtlanır. Su difüzyonundaki kısıtlanma DAG’de Su difüzyonundaki kısıtlanma DAG’de yüksek sinyale, görünüşteki difüzyon yüksek sinyale, görünüşteki difüzyon katsayısında (apparent diffusion katsayısında (apparent diffusion coefficient=ADC) ise azalmaya yol coefficient=ADC) ise azalmaya yol açar.açar.

İSKEMİK İNMEİSKEMİK İNME

• Difüzyon MRG inmeyi dakikalar Difüzyon MRG inmeyi dakikalar içinde gösterebilen bir sekanstır.içinde gösterebilen bir sekanstır.

• Konvansiyonel MRG dahil tüm Konvansiyonel MRG dahil tüm görüntüleme yöntemleri normal iken görüntüleme yöntemleri normal iken ADC değerlerinde azalma olduğu ADC değerlerinde azalma olduğu saptanmıştır.saptanmıştır.

• İskemi sonrası hücre içine masif iyon İskemi sonrası hücre içine masif iyon ve su geçişi ile birlikte (ve su geçişi ile birlikte (sitotoksik sitotoksik ödem)ödem)

• İntraselüler kompartman artarken İntraselüler kompartman artarken ekstraselüler hacim azalır. ekstraselüler hacim azalır.

• Buna bağlı olarak su moleküllerinin Buna bağlı olarak su moleküllerinin bu alandaki hareketi zorlaşır. bu alandaki hareketi zorlaşır.

• Bununla birlikte intraselüler yapıların Bununla birlikte intraselüler yapıların fragmantasyonu, artmış tortüyozite fragmantasyonu, artmış tortüyozite ve vizkosite de difüzyonun ve vizkosite de difüzyonun kısıtlanmasına katkıda bulunur.kısıtlanmasına katkıda bulunur.

• Dakikalar içinde azalmaya başlayan Dakikalar içinde azalmaya başlayan ADC değerleriilk 3-5 günde belirgin, ADC değerleriilk 3-5 günde belirgin, yaklaşık 10. günde (7-11. günlerde) yaklaşık 10. günde (7-11. günlerde) normale döner.normale döner.

• Geç dönemde ADC değerleri yüksektir.Geç dönemde ADC değerleri yüksektir.• DAG bulguları daha karışıktır.DAG bulguları daha karışıktır.• DAG’de görüntü kontrastı iki faktöre DAG’de görüntü kontrastı iki faktöre

bağlıdır. T2 ve difüzyon etkisibağlıdır. T2 ve difüzyon etkisi

• İlk 3 günde difüzyon katkısı yüksek İlk 3 günde difüzyon katkısı yüksek iken 3-10. günlerde T2 katkısı daha iken 3-10. günlerde T2 katkısı daha yüksektir. 10-57. günlerde ADC yüksektir. 10-57. günlerde ADC artmıştır.artmıştır.

• Difüzyon MRG hiperakut ve akut Difüzyon MRG hiperakut ve akut infarktların tanısında %88-100 infarktların tanısında %88-100 arasında duyarlılık ve özgüllük arasında duyarlılık ve özgüllük gösterir.gösterir.

• İskemik hasar sonrası T2 sinyal artışı İskemik hasar sonrası T2 sinyal artışı ilk 6 saatte ortaya çıkar.ilk 6 saatte ortaya çıkar.

• Bu dönemde DAG’de ADC Bu dönemde DAG’de ADC değerlerindeki azalma ile kolayca değerlerindeki azalma ile kolayca tanı konabilir.tanı konabilir.

Sol hipokampüste difüzyon Sol hipokampüste difüzyon kısıtlılığı gösteren akut enfarktkısıtlılığı gösteren akut enfarkt

İNTRAKRANİYAL KİTLELERİNTRAKRANİYAL KİTLELER

• Difüzyon MRG ile epidermid tümör Difüzyon MRG ile epidermid tümör araknoid kistten ayrılır.araknoid kistten ayrılır.

• Araknoid kistler difüzyon dahil tüm Araknoid kistler difüzyon dahil tüm sekanslarda hiperintenstirler.sekanslarda hiperintenstirler.

• Epidermoid tümör ise solid yapıda Epidermoid tümör ise solid yapıda olup, konvansiyonel sekanslarda BOS olup, konvansiyonel sekanslarda BOS ile benzer intensite olmasına rağmen ile benzer intensite olmasına rağmen DAG’de hiperintenstirDAG’de hiperintenstir

İNTRAKRANİYAL İNTRAKRANİYAL ENFEKSİYONLARENFEKSİYONLAR

• Difüzyon MRG ile apseyi kistik ya da Difüzyon MRG ile apseyi kistik ya da nekrotik tümör ayırımı %93 nekrotik tümör ayırımı %93 doğrulukla yapılabilir.doğrulukla yapılabilir.

• Her iki lezyonun konvansiyonel Her iki lezyonun konvansiyonel sekanslardaki görünümleri ile sekanslardaki görünümleri ile kontrast tutma paternleri benzerdir.kontrast tutma paternleri benzerdir.

• Pürülan apseler; inflamatuar Pürülan apseler; inflamatuar hücreler, debri ve bakterilerden hücreler, debri ve bakterilerden oluşan visközoluşan visköz

• sıvı içerir. Bu nedenle apseler sıvı içerir. Bu nedenle apseler DAG’lerde difüzyon kısıtlılığı DAG’lerde difüzyon kısıtlılığı gösterirler.gösterirler.

• Kistik/nekrotik tümörlerde ise difüzyon Kistik/nekrotik tümörlerde ise difüzyon daha hızlıdır.daha hızlıdır.

• ADC haritasında apseye göre belirgin ADC haritasında apseye göre belirgin hiperintenstir.hiperintenstir.

• Apse DAG’de çok hiperintens, ADC Apse DAG’de çok hiperintens, ADC haritasında ise normal beyne göre haritasında ise normal beyne göre

• İzo-hipointenstir.İzo-hipointenstir.• Herpes ensefalitinde kısıtlanmış Herpes ensefalitinde kısıtlanmış

difüzyon odakları izlenebilir.difüzyon odakları izlenebilir.

• Resim 1Resim 1

Verteks düzeyinde sol frontal subkortikal Verteks düzeyinde sol frontal subkortikal yerleşimli çevresinde vazojenik ödem yerleşimli çevresinde vazojenik ödem bulunan periferik kontrast tutulumu bulunan periferik kontrast tutulumu

gösteren kistik kitle gösteren kistik kitle

MR SPEKTROSKOPİ

Dokunun belli bir volümündeki metabolitlerin sayısı ve çeşidinin grafik olarak gösterilmesidir.

Dokunun kimyasal bileşimini gösteren non-invazif bir metoddur.

KLİNİK KULLANIM• 1) Tümör, inme, apse, demiyelinizan

hastalık, metaboloik hastalıklar gibideğişik intrakranyal patolojilerde izlenen metabolit değişikliklerini saptama ve bunların ayırıcı tanısında

• 2) tümörün greydini belirleme• 3) Tedaviyi planlama• 4) Tedaviye yanıt veya progresyonu

izlemede• 5) Rezidü/reküren tümörü radyasyon

nekrozundan ayırmada yardımcıdır.

1H MRS’de beyin metabolitleri

• MRS’de az miktardaki metabolitlerin sinyallerini ölçmek amaçlanmaktadır.

• Su konsantrasyonu diğer metabolitlerden1000- 100.000 kat fazladır, ‘‘chemical shift selective excitation’’(CHESS) kullanılarak su baskılanır

1H MRS’de beyin metabolitleri

METABOLİT PİK POZİSYONU

LİPİT 0.9-1.4

LAKTAT 1.33

ALANİN 1.48

NAA 2.02,2.60

Glx 2-2.4, 3.6-3.8

Cr/PCr 3.02, 3.94

KOLİN 3.2

GLUKOZ 3.43, 3.80

MI 3.56, 4.06

Single Voksel MRS (SVS)• MR imajları kullanılarak lezyon 3 boyutlu

lokalize edilir.En küçüğü 1 cm olmak üzere boyutları ayarlanabilen kutucuk olarak lezyon bölgesi seçilir. Voksel boyu yeterli sinyal/gürültü oranını sağlayabilmesi için 1-8 cm3 arasında olmalıdır.

• Voksel patolojiyi kapsarken normal doku içinde veya komşuluğunda kemik, hava, yağ ve hemoraji gibi manyetik hassasiyette yüksek farklılıklara neden olan dokuların varlığında MRS inceleme zorlaşır.

• SVS diffüz ve soliter lezyonlarda faydalıdır.

• MR görüntülemede olduğu gibi farklı sekanslar kullanılabilir. Bunlar STEAM (stimulated echo acqusition mode) ve PRES (point resolved spectroscopy) dir. Her ikiside klinik spektroskopik çalışmada kullanılabilen başarılı sekanslardır. STEAM tekniği T2 relaksasyon zamanı kısa olan metabolitleri ortaya koyabilmek için kullanılır.

• SVS seçildiğinde patolojik verilerin kıyaslanması için kontrlateral, simetrik bir inceleme daha yapılması yanlış yorumu önler.

• Çünkü metabolit oranları kişiden kişiye ve yaş gruplarına gören farklılıklar göstermektedir.

•Multivoksel MRS (CSI)• Tek bir sekansta birbirine komşu

multipl volumetrik dokudan spektroskopik

bilgi sağlanmasını sağlar.STEAM ya da PRES sekansları kullanılabilir. CSI ile hem lezyon bölgesinden hem de normal dokudan aynı incelemede bilgi elde edebilmek önemli bir avantajdır.

TE’nin spektraya etkisi

• MRS’de kontrast mekanizması normal MR sekanslarına benzer. Kısa TE kullanıldığı zaman kısa relaksasyon zamanına sahip metabolitlerden sinyal alınır. Örneğin miyoinositol, lipitler, glutamat, glutamin gibi sadece kısa TE spektrada izlenir. Uzun TE seçildiğinde yukardaki metabolitler baskılanır. Uzun TE değerlerde avantaj temel beyin metabolitlerinin (NAA, Cholin, Creatin ve patolojik olarak mevcutsa laktatın görülmesidir

TE:288 ms ile elde edilen SV MRS

TE:35 ms ile elde edilen SV MRS

Uzun TE ? Kısa TE?

• Birkaç majör metabolitin incelenmesi gereken durumlarda (örneğin: CVTE) uzun TE bize daha yararlı bilgiler sağlacaktır. Ancak TE değeri kısa olan minör metabolitlerin incelenmesi gerekli olan (örneğin: metabolik hastalıklar) durumlarda kısa TE değeri içeren teknikler uygulanmalıdır.

• Görsel değerlendirme esastır.• Bu durumda hasta yaşı, spektranın elde

olunduğu lokalizasyon, spektranın TR ve TE değerleri önemli faktörlerdir. Patolojik spektra ile aynı parametrelerle elde olunmuş normal taraf spektrası ile mutlaka kıyaslanmalıdır.

• Bugün için yaygın kullanılan yöntem metabolit pik oranlarını hesaplamaktır.Creatin piki referans olarak kullanılarak oranlar hesaplanır.

Proton MRS’de Metabolitler

• Beyin proton MRS’de spektrum NAA (N-acetylaspartate), Cr (Creatine/phosphocreatine) ,Cho (Choline), Lac (Lactate) gibi birçok metabolitten oluşmaktadır. Normal beyinde metabolitlerin konsantrasyonubeyinde yaş ile orantılı olarak varyasyon gösterir. Bu varyasyon hayatın ilk 3 yılında daha belirgin olup 16 yaş üzerinde bile görülebilmektedir. Neonatal beyninde dominant metabolit Choline, erişkin beyninde NAA’dir. Beyin

• Maturasyonu geliştikçe NAA/Cr oranı yani nöron gelişimi artar, Cho/Cr oranı azalır. Cholin miktarı beyaz cevherde gri cevhere görehafif fazladır.

• Metabolit konsantrasyonları özellikle 3. ventrikül düzeyi ve altında önemli farklılıklar göstermektedir. Ör: temporal bölgede NAA düzeyi düşük, serebellar bölgede Cho ve Cr düzeyleri yüksektir.

1) NAA (N-acetylaspartate)

• Rezonansı 2.02 ppm’dir. Bu pikte az miktarda NAA-glutamate (NAAG) ve bazı metabolitlerin de katkısı olduğundan bazen NAAG olarak tanımlanır. Daha küçük bir NAA piki 2.6 ppm’de görülebilir. Nöronal ve aksonal marker olarak tanımlanır. SSS dışında yoktur. Normal matur beyinde en yüksek piktir. Nöronal ve aksonal dejenerasyon, harabiyet yapan brçok patolojide (tm, infarkt, hipoksi, MS, birçok lökoensefalopati, epilepsi,

• Demans…) azalır. Reversibl kayıp (travma, MS, AIDS, ALS) mümkündür. NAA kaybı her zaman irreversibl olarak yorumlanmamalı. MS, AIDS, ALS, mitokondriyal hastalıklar ve temporal lob epilepsisinde reversibl kayıp görülmektedir.

• Benign tümör normal beyin dokusuna göre normal veya düşük NAA piki gösterir.

• Beyni infiltre etmeyen veya nöroglial doku içermeyen ekstraaksiyel lezyonlar NAA piki içermez.

• Artması Canavan hastalığı için tipiktir.

2) (Cho) Choline

• Rezonansı 3.23-3.03 ppm’dir. Hücre membranında fosfolipit metabolizmasında etkindir. Membran sentezi ve/veya hücre sayısı artışını, miyelin yıkımını gösterir.

• Glial tm, Alzheimer hastalığı, kronik hipoksi, epilepsi gibi birçok farklı patolojide artmaktadır. Hepatik ensefalopatide azalır.

• Kolin piki en fazla oligodendrigliom ve menenjiyom gibi benign patolojilerde artar.

• Nekrotik tümörler yüksek kolin seviyesi ile apselerden ayrılır.

• Rezidü tm lerde ve tm progresyonunda artar.

• Aktif MS plaklarında Cho artar.• Serebral infarkt ve beyin apselerinde

Cho azalır.

Sol frontalde çevresel ödem, periferik kontrast tutulumu ve diffüzyon kısıtlılığı gösteren apse ile uyumlu lezyonda tanıyı

destekleyen lipid artışı, Cho pikinde azalma

3) Cr (Cretine/phosphocretine)

• Rezonansı 3.02 ppm’dir. 3.94 pp’de ikinci bir pik yapar. Beyin hücrelerinde enerji bağımlı sistemlerde rolü olduğu, enerji rezervi sağladığı belirtilmektedir. Diğer metabolitlere göre nisbeten sabit değerdedir. Genellikle kontrol ve kıyaslama için kullanılır. Hipometabolik durumlarda (travma, hipoksi, tm…) artar, hipermetabolik durumlarda azalır.

4)Lac (Lactate)

• Rezonansı 1.33 ppm’dir. Normalde beyinde MRS ile saptanmaz. TE 135 ms’de ‘‘inverted doublet’’ şeklinde baseline altındadır. 270 ms’de baseline üstüne çıkar.

• Pik yakın rezonanstaki lipitlerle karışabilir, ayırım gerektiğinde farklı TE’lerdeki bu özelliği ile tanınabilir.

• İnfarkt, hipoksi, bazı glial tm’lerde (yüksek gradeli) mitokondrial ensefalopati, kistte artar.

• Laktat piki yüksek greydli tm lerde en belirgindir.

5)mI (myoinositol)

• 3.56 ppm’de rezonans yapar.

• Aktif gliyal hücrelerde bulunduğu ve ozmoregülatör rol oynadığı sanılmaktadır. Bu nedenle gliyal markerdir.

• Alzheimer hst, frontotemporal demans, demiyelinizan hst’lar, renal yetmezlik, DM, bipolar hst Li kullanımında artar, kr hepatik ensefalopati, inme, tm, enf da azalabilir.

TE:35 ms ile elde edilen SV MRS’de minör metabolitler yanında 3.94 ppm’de 2. Cr piki var

•SABRINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER……