Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

22
D VİTAMİNİNİN KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARLA İLİŞKİSİ ÇAYAN KUYTAK 20112200

Transcript of Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

Page 1: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

D VİTAMİNİNİN KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARLA İLİŞKİSİ

ÇAYAN KUYTAK

20112200

Page 2: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

SUNUM PLANI

Vitamin D’nin Genel Özellikleri

Vitamin D’nin İlişkilendirildiği Hastalıklar

Vitamin D ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkili Mekanizmaları

Sonuç

Page 3: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

GİRİŞ

D vitamini (bileşikler için nutritional terimi biyolojik aktivitesi 1α,25-dihydroxyvitamin D; ayrıca kısaca D2 ve D3 vitamini olarakta belirtilir)yağda çözünen steroid hormon fonksiyonundadır.

P.E..Norman,J.T.Powell ;Circulation Research January 17, 2014

Page 4: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

 

 

 

 

Deri güneşe maruz(290-315nm) 

 

 

 

 

7-dehydrocholesterol

Vitamin D3

Vitamin D taşıyıcı proteine bağlı vitamin D

Besin vitamin D2 ve D3

Karaciğerde 25-hydroxylase(esas olarak CYP2R1)

25-hydroxy vitaminD(25OHD) Dvitamini durumunu değerlendirmek için kullanılan ama dolaşımda kullanılan etkin olmayan formu

1alfa hydroxylase(CYP27B1) böbrek te

D vitaminin aktif formu 1alfa25-dihydroxyvitamin D(1,25(OH)2)D

FGF-23 1,25(OH)2D

PTHdüşükCA/P

-+

24-25dihidroksi vitamin D(aktif olmayan formu)

Vitamin D reseptör

Mineral dengesi Ca/P seviyelerindeBöbrek calsiyum emilimi artar,osteoklas aktivasyonunu azaltır Ca rezorpsiyonu azaltırParatiroid hormon yayılımını azaltır

Cardiovasküler hastalığı ile ilgili olanlar dahil olmak üzere diğer

fonksiyonların modülasyonu.

D VİTAMİNİ METABOLİTLERİ VE ENDOKRİN YOLLARI

P.E..Norman,J.T.Powell ;Circulation Research January 17, 2014

Page 5: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

VİTAMİN D RESEPTÖRÜ(VDR)

D vitamini reseptörü nükleer reseptör super ailesine bağlıdır, ve D vitamini tepki elementlerini içeren genlerin etkisini düzenlemektedir.

Bu genler potansiyel kardiyovasküler hastalıklarla ilgili düzenleyicileri içerir, hücre yenilenmesini ve farklılaşmasını, apoptozu, oksidatif stresi, aktif taşımayı, matris iç dengesini, doku mineralizasyonunu ve hücre adhezyonunu düzenler

D vitamini reseptörleri bütün ana kardiyovasküler hücre tiplerinde; damar düz kasları hücrelerinde, endotel hücrelerinde, bir çok immune hücrede, platelerde bulunur.

P.E..Norman,J.T.Powell ;Circulation Research January 17, 2014

Page 6: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

Hacettepe Tıp Dergisi 2011; 42:14-27

Page 7: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

           D VİTAMİNİN ETKİ MEKANİZMASI

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2011; 54: 99-119

Page 8: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

Vitamin D ile İlişkisi Kurulan Hastalıklar

Kanser

İnsülin Rezistansı,Metabolik sendrom ve Diyabet

Kardiyovasküler Hastalıklar

Nörodejeneratif Hastalıklar

Psikiyatrik Hastalıklar

İmmun Sistemle İlgili Bozukluklar

Otoimmun Hastalıklar

Page 9: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

VUCUTTA OLUŞAN MEKANİZMALAR

1,25(OH)2 VİTAMİN D

P.E..Norman,J.T.Powell ;Circulation Research January 17, 2014

Page 10: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2011; 54: 99-119

Page 11: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

D VİTAMİNİN ANJİYOTENSİN SİSTEM ÜZERİNDEKİ ETKİ MEKANİZMASI

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2011; 54: 99-119

Page 12: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

D VİTAMİNİ PARATİROİD HORMONUNA(PTH) ETKİ MEKANİZMASI

VDR-1,25(OH)2D AKTİVASYONU

Page 13: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

D VİTAMİNİN ANTİATEROSKLEROTİK ETKİ MEKANİZMASI

Statinler?PPAR-gamaPPAR-alfa

Makrofaj etkinleştirme

PPAR-gamaPPAR-alfa

Karaciğer X reseptörleri

Proinlamatuvar mediatörlerinÖrneğin;IL-1,IL-6,TNF-alfa Değişmiş kolesterol homeostasis

Artan monosit Artan LDL oksidasyonu

Artan MMP üretimi

Artan OX-LDL almaDüşük kolesterol

Artan hücresel nekroz/apoptoz

İstikrarsız lezyon ve plak rüptürü

10.2215/CJN.02260409 CJASN September 2009 vol. 4 no. 9 1515-1522

Page 14: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

D VİTAMİNİN ANTİTİROMBOTİK ETKİ MEKANİZMASIYaralan

ma

Yaralanma

Mezenkimal multipotent

Mezenkimal multipotent

Antifibrotik etkenler

İnflamatuar kaskad

Profibrotik faktörler

Kollajen depozisyon/sentezleme

FibrosizAşırı ve kalıcı kollojen birikimi

Kollojen1

Kollojen3

Fibrotik sürecin bastırılmasında

Zayıflatılmış inflamatuar

10.2215/CJN.02260409 CJASN September 2009 vol. 4 no. 9 1515-1522

Page 15: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

Krause ve ark Deri rengi koyulaştırma amacıyla, UV ışınlarına maruz kalmış (üç ay süreyle haftanın üç günü) bireylerde 25OHD3 %180 artmış ve hem sistolik hem de diyastolik kan basınçlarında 6 mmHg azalma meydana gelmiştir

Pittas ve arkadaşları 2010 yılında 9 prospektif gözlemsel çalışmayı içeren bir metaanaliz raporlamışlardır. Bu rapora göre, 9 çalışmadan 5’inde düşük vitamin D düzeyleri ile yüksek KVH riski ilişkisi vardı

Hacettepe T›p Dergisi 2011; 42:14-27

Page 16: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

Kendrick ve arkadaşları NHANES 1988-1994 anketinde D vitamini düşük(25OHD^küçük20ng/ml) bireylerin D vitamin seviyesi yüksek olan bireylere kıyasla anjin, miyokard infarktüsü ve kalp yetmezliğine yaklanmalarının daha yüksek olduğu bildirilmiştir.

NHANES 2000-2004 araştırmada D vitamini eksikliği koroner kalp hastalığı,kalp yetmezliği ve periferik vasküler hastalıklar ilişkili prevelanslarında artış bildirilmiştir.

Circulation. Author manuscript; available in PMC 2009 August 13.

Page 17: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

Li ve arkadaşları bir fare modelinde 1,25(OH)2D kan basıncının düzenlenmesinde hormon renin üzerinde inhibitör görevi olduğu bildirmiştir.

Judd ve arkadaşları hipertansiyon olmayan kişilerde NHANES 1998-1994 raporunda en iyi D vitamini seviyesi(32ng/ml) yaşla birlikte kan basıncı oranında %20 azalma sağlamıştır.

Circulation. Author manuscript; available in PMC 2009 August 13.

Page 18: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

18225 erkekten oluşan başka bir vaka-kontrol çalışmasında 25(OH) D düzeyleri 15 ng/mL’den düşük olanlarda >30 ng/ mL olanlara göre miyokard infarktüsü (MI) riskinin arttığı bulunmuştur

postmenapozal 36282 kadına vitamin D3 (400 IU/gün) ve kalsiyum (1000 mg/gün) replasmanı yapılmış, ortalama 7 yıllık takipte kardiyovasküler olaylarda (MI, koroner kalp hastalığı, inme) ve mortalitede anlamlı bir etki görülmemiştir

 2013; 4 (3): 398-404 Journal of Clinical and Experimental Investigations doi: 10.5799/ahinjs.01.2013.03.0314

Page 19: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

Thomas ve arkadaşları hastanedeki hastaların serum 25(OH)D ve serum PTH arasında ters bir ilişki olduğu bildirmiştir.

Progress in Biophysics and Molecular Biology 92 (2006) 39–48

Page 20: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

Ohsawa ve arkadaşları VDR-1,25(OH)2D3'ün endotel hücre kültüründe monosit hücrelerde trombomodolün ekspresyonunu yukarı yönünde regülele etkiğini göstermiştir.

P.E..Norman,J.T.Powell ;Circulation Research January 17, 2014

Page 21: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

SONUÇ

Bir prohormon olan vitamin D iki basamaklı hidroksilasyonla aktif formu olan 1,25(OH)2D3’e dönüşmekte, bilinen kalsemik etkileri dışında nükleer reseptörü olan VDR aracılığıyla hücre diferansiyasyonu ve proliferasyonu ile ilgili birçok geni regüle etmektedir.

Serum 25OHD düzeyi 20 ng/mL'nin üzerinde tutulması önerilmekle kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik hastalık riskini azaltmak için serum 25OHD düzeyinin 30 ng/mL’nin üzerinde olması gerektiği vurgulanmaktadır.

Page 22: Seminer kardi̇yovasküler d vi̇tami̇ni̇

Genelde yeteri kadar güneşe maruziyet VD yoksunluğu veya yetmezliğini önleyebilmekte ise de, güneşin deriye ulaşmasındaki sorunlar (kapalı giyim tarzları, yüksek rakımda veya enlem boylarında bulunmak, hava kirliliği yaratan durumlar ve yaşlılıkta yoksunluk tabloları veya bazı hastalıklara yatkınlık ortaya çıkmaktadır. Sağlık üzerine bütün bu önemli etkileri nedeniyle her bireyin önerilen dozlarda VD almasının sağlanması gerekmektedir  

Bununla birlikte, vitamin D ve kronik hastalık arasındaki sebep-sonuç ilişkisini araştıran yeni ileriye dönük, randomize girişimsel çalışmalara ihtiyaç vardır.