Alkol, Ö¤renme Süreçleri ve Trafik Kazalar›...pankreas ve böbrekler üzerinde de zararl›...

21
Alkol, Ö¤renme Süreçleri ve Trafik Kazalar› H. Belgin Ayva›k Orta Do¤u Teknik Üniversitesi T Ü R K P S K O L O G L A R D E R N E / Ψ Ψ Ψ 1976 Türk Psikoloji Yaz›lar› 2002, 5 (9-10)83-103 Özet Alkol (etil alkol), düük dozlardan balayarak psikomotor ve bilisel süreçlerde bozulmaya neden olur. Kandaki alkol konsantrasyonu, genel olarak "alkol metre" ad› verilen cihaza üflenmesi yoluyla belirlenmektedir. Türkiye'de kan alkol konsantrasyonu promil olarak ifade edilmektedir. Bir promil 100 mg kanda 100 ml alkol bulunmas› demektir. Türkiye'de sürücüler için yasal s›n›r 0.5 promildir. Alkolin fizyolojik ve davran›sal etkilerini belirleyen pek çok faktör vard›r. Bunlardan birisi alkole tolerans gelimesidir. Ö¤renme süreçleri arac›l›¤›yla alkole tolerans gelimesi ve bunun trafik kazalar›ndaki rolü metin içinde tart››lm›t›r. Alkolün etkisi alt›nda iken araç kullanma trafik kazalar›n›n en önemli nedenleri aras›ndad›r. Ülkemizde trafik kazalar›n›n yakla›k %5-6's› alkollü araç kullan›m›ndan kaynaklanmaktad›r. Bu oran Bat› ülkelerinde %40- 50'lere ulamaktad›r. Alkol ile birlikte al›nan bata mariyuana olmak üzere kokain, eroin gibi mad- deler ve tedavi amaçl› kullan›lan ilaçlar da kaza riskini art›rmaktad›r. Alkollün neden oldu¤u ölümcül kazalarda en büyük risk grubunu gençler oluturmaktad›r. Gençlerin sürücülük ve alkol alma deneyimlerinin daha az olmas› kaza yapma risklerini art›rmaktad›r. ‹nsanlar›n alkollü araç kullanmalar›n› etkileyen pek çok faktör vard›r: Ya, cinsiyet gibi demografik özellikler, heyecan arama, risk alma gibi kiilik özellikleri, kiinin alkolün etkisine ilikin tutum, beklenti ve inançlar› gibi faktörler. Alkollü araç kullan›m›n› önlemeye yönelik olarak yap›lan çal›malar, yasal alkol s›n›r›n› azaltmaya yönelik düzenlemelerin ve alkol denetimlerinin en etkili yöntemler oldu¤unu göstermitir. Anahtar kelimeler: Alkol, ö¤renme süreçleri, trafik kazalar› Alcohol, Learning Processes and Traffic Accidents Abstract Alcohol (ethyl alcohol) impairs psychomotor and cognitive abilities even at low doses. The most common method of determining blood alcohol concentration is to take breath sample by a device known as Breathalyzer. Blood alcohol concentration has been described as "promil" in Turkey. One promil is equal to 100 mg alcohol per 100 ml of blood. The legal limit for drivers is 0.5 promil in Turkey. Studies have explored a number of factors that may account for the physiological and behavioral effects of alcohol such as tolerance development. The role of development of tolerance to alcohol throughout learning processes on traffic accidents has been discussed in this paper. Drunk driving is among the major reasons of traffic accidents. In Turkey, drunk driving accounts for 5-6% of traffic accidents. This rate has been 40-50% in western cultures. In addition, the risk of fatal crashes has been increased if alcohol has been taken with substances, such as marijuana, cocaine, heroine and drugs used for the treatment of physical diseases. Young drivers are under the highest risk to be involved in alcohol related crashes. This is probably due to young people's relative inexperience with driving and drinking. It has been reported that various possible factors may be responsible from drunk driving, such as demographic characteristics (e.g., age, and gender), personality traits (e.g., sensation seeking, and risk taking), attitudes, expectancies, and beliefs about destructive effects of alcohol. Studies have pointed out that the most effective interventions to control alcohol impaired driving are to lower legal alcohol limits and to increase sobriety checkpoints. Key words: Alcohol, learning processes, traffic accidents *Yaz›ma Adresi: Doç. Dr. H. Belgin Ayva›k, Orta Do¤u Teknik Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, 06531, Ankara E-posta: [email protected]

Transcript of Alkol, Ö¤renme Süreçleri ve Trafik Kazalar›...pankreas ve böbrekler üzerinde de zararl›...

  • Alkol, Ö¤renme Süreçleri ve Trafik Kazalar›

    H. Belgin Ayvafl›kOrta Do¤u Teknik Üniversitesi

    TÜR

    KP

    S‹K

    OLOGLARD

    ER

    NE⁄‹

    ΨΨΨ1976

    Türk Psikoloji Yaz›lar›2002, 5 (9-10)83-103

    Özet

    Alkol (etil alkol), düflük dozlardan bafllayarak psikomotor ve biliflsel süreçlerde bozulmaya nedenolur. Kandaki alkol konsantrasyonu, genel olarak "alkol metre" ad› verilen cihaza üflenmesiyoluyla belirlenmektedir. Türkiye'de kan alkol konsantrasyonu promil olarak ifade edilmektedir.Bir promil 100 mg kanda 100 ml alkol bulunmas› demektir. Türkiye'de sürücüler için yasal s›n›r0.5 promildir. Alkolin fizyolojik ve davran›flsal etkilerini belirleyen pek çok faktör vard›r.Bunlardan birisi alkole tolerans geliflmesidir. Ö¤renme süreçleri arac›l›¤›yla alkole toleransgeliflmesi ve bunun trafik kazalar›ndaki rolü metin içinde tart›fl›lm›flt›r. Alkolün etkisi alt›nda ikenaraç kullanma trafik kazalar›n›n en önemli nedenleri aras›ndad›r. Ülkemizde trafik kazalar›n›nyaklafl›k %5-6's› alkollü araç kullan›m›ndan kaynaklanmaktad›r. Bu oran Bat› ülkelerinde %40-50'lere ulaflmaktad›r. Alkol ile birlikte al›nan baflta mariyuana olmak üzere kokain, eroin gibi mad-deler ve tedavi amaçl› kullan›lan ilaçlar da kaza riskini art›rmaktad›r. Alkollün neden oldu¤uölümcül kazalarda en büyük risk grubunu gençler oluflturmaktad›r. Gençlerin sürücülük ve alkolalma deneyimlerinin daha az olmas› kaza yapma risklerini art›rmaktad›r. ‹nsanlar›n alkollü araçkullanmalar›n› etkileyen pek çok faktör vard›r: Yafl, cinsiyet gibi demografik özellikler, heyecanarama, risk alma gibi kiflilik özellikleri, kiflinin alkolün etkisine iliflkin tutum, beklenti ve inançlar›gibi faktörler. Alkollü araç kullan›m›n› önlemeye yönelik olarak yap›lan çal›flmalar, yasal alkols›n›r›n› azaltmaya yönelik düzenlemelerin ve alkol denetimlerinin en etkili yöntemler oldu¤unugöstermifltir.

    Anahtar kelimeler: Alkol, ö¤renme süreçleri, trafik kazalar›

    Alcohol, Learning Processes and Traffic Accidents

    Abstract

    Alcohol (ethyl alcohol) impairs psychomotor and cognitive abilities even at low doses. The mostcommon method of determining blood alcohol concentration is to take breath sample by a deviceknown as Breathalyzer. Blood alcohol concentration has been described as "promil" in Turkey.One promil is equal to 100 mg alcohol per 100 ml of blood. The legal limit for drivers is 0.5 promilin Turkey. Studies have explored a number of factors that may account for the physiological andbehavioral effects of alcohol such as tolerance development. The role of development of toleranceto alcohol throughout learning processes on traffic accidents has been discussed in this paper.Drunk driving is among the major reasons of traffic accidents. In Turkey, drunk driving accountsfor 5-6% of traffic accidents. This rate has been 40-50% in western cultures. In addition, the riskof fatal crashes has been increased if alcohol has been taken with substances, such as marijuana,cocaine, heroine and drugs used for the treatment of physical diseases. Young drivers are underthe highest risk to be involved in alcohol related crashes. This is probably due to young people'srelative inexperience with driving and drinking. It has been reported that various possible factorsmay be responsible from drunk driving, such as demographic characteristics (e.g., age, andgender), personality traits (e.g., sensation seeking, and risk taking), attitudes, expectancies, andbeliefs about destructive effects of alcohol. Studies have pointed out that the most effectiveinterventions to control alcohol impaired driving are to lower legal alcohol limits and to increasesobriety checkpoints.

    Key words: Alcohol, learning processes, traffic accidents

    *Yaz›flma Adresi: Doç. Dr. H. Belgin Ayvafl›k, Orta Do¤u Teknik Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, 06531, AnkaraE-posta: [email protected]

  • H. B. AYVAfiIK

    11.. GGiirriiflfl

    Alkol, psikoaktif ilaçlar aras›nda sinir siste-mini bask›lay›c› etkisi nedeniyle “merkezi sinirsistemi bask›lay›c›lar›” ya da “sedatif-hipnotik-ler” s›n›f›nda yer almaktad›r. Alkol, asl›nda, ay-n› s›n›ftan bir grup maddeye verilen genel add›r.‹soprofil alkol, metil alkol (metanol) ve etil al-kol (etanol) bunlar aras›ndad›r. ‹çti¤imiz alkol,etil alkoldür. Di¤er bir deyiflle, alkol dedi¤imiz-de kimyasal içeri¤i etil alkol olan maddedenbahsediyoruz demektir.

    Alkolün insano¤lu taraf›ndan kullan›m›nailiflkin tarihçeye bak›ld›¤›nda günümüzden yak-lafl›k 10.000 y›l gerilere gitmek gerekmektedir.Milattan önce 8000’li y›llarda biraya benzer birmaddenin içildi¤ine iliflkin kay›tlar bulunmak-tad›r. Milattan önce 5400 y›llar›nda Sümerlerinmayal› üzümden flarap üretti¤ine dair arkeolojikkan›tlara rastlanm›flt›r. fiarap yap›m›na ait ilkyaz›l› kay›tlar, yaklafl›k M.Ö. 3000’li y›llara aitolan M›s›r mezarlar›nda bulunmufltur. Biran›nyap›m›na iliflkin ilk yaz›l› belgelerin tarihi iseM.Ö. 1800 y›llar›na kadar uzanmaktad›r. Birave flarab›n kullan›m› ve sat›lmas› ile ilgili ilk ya-z›l› ilkelere ise M.Ö. 2225 y›l›nda yaz›lm›fl olanHammurabi kanunlar›nda rastlanmaktad›r. Kul-lan›m tarihçesine bak›ld›¤›nda, insano¤lununalkolün nas›l yap›ld›¤›n› ve keyif verici etkileri-ni binlerce y›l önce bildi¤i görülmektedir. Gü-nümüzde ise alkol, dünyada kafeinden sonra enfazla kullan›lan psikoaktif maddeler aras›ndaikinci s›rada yer almaktad›r (Doweiko, 1999;McKim, 2003).

    Bu makalede, alkolün farmakolojik özellik-lerinden k›saca bahsedildikten sonra fizyolojikve psikolojik (biliflsel ve davran›flsal) etkileriele al›nacakt›r. Ö¤renme süreçleri ba¤lam›ndaalkolün davran›flsal etkileri ve alkol etkisi alt›n-

    da araç kullan›rken, kandaki alkol düzeyi yasals›n›rlar›n alt›nda olsa bile ö¤renme süreçlerininarac› etkisi nedeniyle alkolün nas›l kazaya yolaçabilece¤i tart›fl›lacakt›r. Daha sonra alkolüntrafik kazalar›ndaki rolü ve alkol kullan›m› ilekiflilik özelliklerinin etkilefliminin trafik kazala-r›ndaki önemi ele al›nacakt›r. Son olarak da al-kollü araç kullan›m›n› önlemek için öneriler su-nulacakt›r.

    22.. AAllkkoollüünn ffaarrmmaakkoolloojjiikköözzeelllliikklleerrii

    Alkol hem suda hem de ya¤da çözülebilenbir madde oldu¤u için, içildikten sonra hemenhemen tamam› kolayl›kla sindirim sistemindenkana geçer. Kandaki alkol oran› 25-30 dakikaaras›nda maksimum seviyeye ulafl›r. Al›nan al-kolün yaklafl›k %95’i alkol dehidrojenaz enzimitaraf›ndan metabolik faaliyetler sonucunda y›-k›ma u¤rat›larak vücuttan at›l›r. Kalan %5 isemetabolik de¤iflikli¤e u¤ramaks›z›n ço¤unluklaakci¤erler yoluyla vücuttan at›lmaktad›r. Alko-lün enzimatik y›k›m›n›n yaklafl›k %85’i karaci-¤erde, %15’i ise midede gerçekleflir. Bireyselfarkl›l›klar olmas›na ra¤men bir kadeh rak›, birbardak flarap ya da bir bardak biran›n vücuttanat›lmas› için gereken süre yaklafl›k bir saattir.

    Alkol kana geçtikten sonra çok k›sa süredevücudun tüm organlar›na ve sinir sistemine ula-fl›r. Alkolün sinir sistemi üzerindeki etkisi ol-dukça karmafl›kt›r. Uzun y›llar alkolün, suda veya¤da çözülebilir olmas› nedeniyle hücre zar›-n›n geçirgenli¤ini ve yap›s›n› de¤ifltirerek sinirsistemini bask›lad›¤› düflünülmüfltü. Bu etki, al-kolün yüksek dozlardaki ya da genel anestetiketkisini aç›klamaktad›r. Ancak, daha sonra ya-p›lan çal›flmalar alkolün, sinir sisteminde pekçok nörotransmitter maddenin ifllevini de¤ifltir-di¤ini göstermifltir. GABA (gamma aminobüt-

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review84

  • rik asit), glutamate, serotonin, endorfin ve do-pamin bu nörotransmitterler aras›nda yer al-maktad›r.

    GABA’n›n temel ifllevi beyin hücrelerinibask›lamakt›r ve alkol GABA’n›n faaliyet dü-zeyini ya da sal›n›m›n› art›rarak, sinir sistemi-mizin motor ve biliflsel faaliyetlerimiz üzerindeolan kontrolünü kaybetmesini sa¤lar. Doza ba¤-l› olarak öncelikle bu etki motor ve biliflssel fa-aliyetlerde yavafllama fleklinde kendini gösterir;daha sonra doz art›fl› ile motor ve biliflsel davra-n›fllarda tam bir kontrol kayb›na neden olur(Mihic ve Haris, 1997). Di¤er taraftan alkol, si-nir sistemini uyar›c› özelli¤i olan glutametin fa-aliyetini azaltarak da bu kayba ikincil bir katk›-da bulunur (Gonzales ve Javorski, 1997).

    GABA sisteminin faaliyetlerindeki bu art›flayn› zamanda di¤er nörotransmitter sistemleri-nin faaliyetlerini de etkilemektedir. Örne¤in,kronik alkol kullan›m› beyinde serotonin faali-yetini art›rmaktad›r. Serotonin faaliyetini art›-ran fluoxetine (Prozac) gibi antidepresan ilaçla-r›n hem insanlarda hem de hayvanlarda alkol tü-ketimini azaltt›¤› gösterilmifltir (Lovinger,1997). Alkol ayn› zamanda, beyinde endorfinsal›n›m›n› art›rmaktad›r. Bu art›fl, özellikle, ai-lesinde alkol ba¤›ml›l›¤› sorunu olan kiflilerdegörülmektedir. Endorfin antagonisti ilaçlar›n al-kol içme iste¤ini azaltt›¤›n› gösteren bulgular davard›r. Endorfin sisteminin faaliyetlerinde ki buart›fl ayn› zamanda özellikle beynin “ödül” yada “haz” merkezlerinde bulunan dopaminininde art›fl›na neden olmaktad›r (Froelich, 1997).

    K›sacas›, alkol farkl› nörotransmitter sistem-lerini etkileyerek ve bunlar›n etkileflimleri so-nucunda sinir sistemini bask›lar ve biliflsel vepsikomotor davran›fllarda yavafllamaya ya dabozulmaya neden olur. Ancak, alkol düflük doz-

    larda al›nd›¤›nda (1-2 kadeh flarap gibi) ya daal›nmaya baflland›¤› ilk saatlerde, sinir sistemi-ni bask›lamak yerine yalanc› uyar›lma (pse-udostimulation) ya da ketlenmenin ketlenmesi(disinhibition) denilen durumu yarat›r. Bu,özellikle sosyal ortamlarda davran›fllar›m›z›kontrol eden beyin hücrelerinin ketlenmesi so-nucu ortaya ç›kan bir uyar›lm›fll›k halidir. Kiflikendisini rahatlam›fl ve afl›r› heyecanl› (öforik)hisseder. Bu nedenle afl›r› konuflma, gülme vemotor davran›fllarda artma ve de bunu kendineafl›r› güvenme duygusu izler (Julien, 2001).

    33.. AAllkkoollüünn ffiizzyyoolloojjiikk vvee

    ddaavvrraann››flflssaall eettkkiilleerrii

    Alkolün fizyolojik ve nörolojik y›k›c› etkile-ri özellikle uzun süreli alkol kullan›m›na ba¤l›olarak ortaya ç›kmas›na ra¤men davran›flsal et-kileri, di¤er bir deyiflle biliflsel ve psikomotorsüreçler üzerindeki etkileri tek bir kadeh içildik-ten sonra bile ortaya ç›kmaktad›r.

    Alkol düflük ya da orta derecede içildi¤i za-man deri üzerindeki kan damarlar›n›n aç›lmas›-n› sa¤layarak vücut ›s›s›nda hafif bir art›fla ne-den olur. Uykuya dalmay› kolaylaflt›r›r, ancaktoplam uyku süresini de¤ifltirmez. Yüksek doz-larda, REM uykusunu bask›lama etkisi vard›r.Alkolün yüksek dozlarda ve uzun süre kulla-n›mda ortaya ç›kan ve kiflinin yaflam›n› tehditeden ya da kal›c› fizyolojik ve nörolojik etkile-ri ise flunlard›r: Alkol, a¤›zdan bafllayarak tümsindirim sistemi mukozas›n› tahrifl etti¤i için ül-ser, mide ve ba¤›rsak kanamas› ve hemoroid gi-bi pek çok rahats›zl›¤a neden olabilir. Alkoldenen fazla zarar gören organlar›n bafl›nda karaci-¤er gelmektedir. Alkol, siroz gibi hastal›klaraneden olarak karaci¤erde geriye dönüflü olma-

    ALKOL VE TRAF‹K KAZALARI

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review 85

  • H. B. AYVAfiIK

    yan tahribata neden olabilir. Alkolün kalp,pankreas ve böbrekler üzerinde de zararl› etki-leri vard›r. Alkol özellikle de sigara ile birliktekullan›ld›¤›nda a¤›z, mide, ba¤›rsak ve karaci-¤er kanseri riskini art›rmaktad›r (Avis, 1999;McKim, 2003).

    Kronik alkol kullan›m› sinir sisteminde veözellikle de beyinde kal›c› olabilecek nörolojikhasarlara neden olmaktad›r ve bu da beraberin-de biliflsel süreçlerde kay›plar› getirmektedir.Alkole ba¤l› beyin hasar› oluflan beyin yap›lar›özellikle limbik sistem, orta beyin ve beyin ka-bu¤udur. Alkole ba¤l› nörolojik bozukluklardanen önemlisi B1 vitamini (thiamine) eksikli¤in-den ve beslenme yetersizli¤inden kaynaklananWernicke-Korsakoff sendromudur. Korsakoffhastalar›nda mammillary body, talamus, ortabeyin ve beyincik gibi çeflitli yap›larda hasarvard›r. Koordinasyon bozuklu¤u, zihinsel bula-n›kl›k, soyut düflünme ve problem çözme bece-rilerinde zay›flama gibi biliflsel bozukluklar›nyan› s›ra Korsakoff hastalar›nda gözlenen temelbozukluk bellek ile ilgilidir. Kifli hem geçmiflte-ki olaylar› hat›rlamakta hem de yeni ö¤rendi¤ibilgileri bellekte depolamakta zorluk çeker(Lehman, Pilich ve Andrews, 1993; Oscar-Ber-man, Shagrin, Evert ve Epstein, 1997).

    Alkol yüksek dozlarda ve uzun süre kulla-n›mda sinir sisteminde yapt›¤› hasar nedeniylebiliflsel ve psikomotor süreçlerde kay›ba nedenolmakla birlikte, düflük ya da orta derecede doz-larda al›nd›¤› andan itibaren de özellikle sinirsistemi üzerindeki bask›lay›c› etkisi nedeniylebiliflsel ve psikomotor davran›fllarda bozulmala-ra neden olmaktad›r. Alkol, düflük dozlardanbafllayarak özellikle motor davran›fllarda koor-dinasyon bozuklu¤una ve alg›sal süreçlerde bo-zulmalara neden olmaktad›r. Örne¤in, alkolgörsel ve iflitsel keskinlikte azalmaya, koku ve

    tat duyumlar›nda bozulmaya, zaman›n oldu¤un-dan daha h›zl› geçti¤i duygusuna, hareket edennesnelerin uzakl›¤› ve h›z›n› oldu¤undan dahaaz tahmin etme e¤ilimine ve tepki h›z›nda ya-vafllamaya neden olmaktad›r. Ayr›ca, kiflininduygu durumunu ve psikolojik süreçlerini de et-kilemektedir. Örne¤in, sevinç ve mutluluk duy-gular›nda art›fl, korku duygusunda azalma vekendine güven duygusunda artma ve bunlaraba¤l› olarak da risk alma davran›fllar›nda artma,sosyal ortamlarda davran›fllar›n kontrolündeazalma, öfke ve sald›rgan davran›fllarda art›flyaratabilir (Evans, 1991).

    44.. KKaann aallkkooll oorraann››:: PPrroommiill nneeddiirr??

    Alkol düzeyi genellikle, kandaki alkol kon-santrasyonu ile ölçülür ve bu da kan alkol düze-yi - KAD (blood alcohol level; BAL) ya da kanalkol konsantrasyonu - KAK (blood alcoholconcentration; BAC) olarak adland›r›l›r. Kanda-ki alkol düzeyini belirlemek için kullan›lan enpratik yol nefes testidir. Özellikle trafik orta-m›nda sürücülerin alkol düzeylerini belirlemekiçin bu yöntemden yararlan›l›r. “Alkol metre”ad› verilen cihaza sürücünün üflemesi yoluylakandaki alkol düzeyi belirlenir. “Alkol metre”100 mililitre kandaki alkol oran›n›n miligram(mg/ml) cinsinden ifade eden bir ölçme arac›-d›r. Ülkemizde ise sürücülerin kan alkol oran›promil olarak ifade edilir. Bir promil 100 mili-litre kanda 100 miligram alkol bulunmas› de-mektir. Di¤er bir deyiflle 1 litre kanda 1 gram al-kol bulunmas› 1 promil olarak tan›mlanmakta-d›r. Ülkemizdeki yasal s›n›r, 0.50 promildir. Buda 100 mililitre kanda 50 miligram alkol (ya da1 litre kanda 0.5 gram alkol) bulunmas› demek-tir. Bu de¤er, 0.5 mg/ml KAK de¤erine karfl›l›kgelmektedir. Ticari araç sürücüleri için yasal s›-n›r ise 0.00 promildir (Köksal, 2002; T.C. ‹çifl-leri Bakanl›¤›, Emniyet Genel Müdürlü¤ü, Ka-

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review86

  • rayollar› Trafik Yönetmeli¤i, Bölüm 2, Madde97/b, 2 Nolu bent, 1997).

    Kan alkol düzeyini rapor etmede promil(mg/ml) d›fl›nda da kullan›lan çeflitli ölçme de-¤erleri vard›r. Örne¤in Amerika Birleflik Dev-letleri’nde KAK de¤eri gr/ml olarak ifade edilir.Bu de¤er her 1 ml kandaki alkolün gram cinsin-den ifadesidir. Ayr›ca KAK de¤eri, gr/dl (dl =desilitre; 1 dl = 1litre/10) olarak da ifade edilir.Bu de¤er ise her bir desilitre kandaki alkolünkaç gram oldu¤unu göstermektedir (Evans,1991). Evans (1991), kandaki alkol düzeyini be-lirlemenin en basit yolunu, “1000 birim kanda 1birim alkol” olarak ifade etmektedir. Bu da0.001 gr/ml (1000 ml = 1 litre) de¤erine karfl›l›kgelmektedir. Bunu yüzde de¤erine çevirdi¤imizzaman (0.001 X 100), %0.1 KAK de¤eri eldeedilmektedir. Bu durumda, 1 promil = 0.001gr/ml = 0.1 gr/dl ve tüm bu de¤erler de %0.1KAK de¤erine eflittir.

    Ülkemizde trafik polisleri trafik kontrolleris›ras›nda alkol metre kullanarak kiflinin kandakialkol düzeyi ölçüldükten sonra sürücüye ölçümde¤eri bildirilirken genellikle yüzde olarak yada ondal›k say› yerine tam say› olarak rapor et-mektedirler. Örne¤in, sürücünün kan›ndaki al-kol oran› 0.6 promil ise bu de¤er “kan›n›zdakialkol oran› %60” ya da “kan›n›zda 60 promil al-kol bulunmaktad›r” fleklinde olmaktad›r. Yaz›l›ya da sözlü bas›nda da benzer bir rapor edilmeflekli vard›r. Örne¤in, sürücünün kan›ndaki al-kol oran› 320 promil dendi¤inde, asl›nda alkolmetre taraf›ndan ölçülen de¤er 3.2 promildir.Kiflinin kan›nda 320 promil olmas› mümkün de-¤ildir. Çünkü kanda 4 ya da daha fazla promilde¤erinde alkol bulunmas› kiflinin ölüme nedenolabilir.

    Trafikte yasal alkol s›n›r› bir ülkeden di¤eri-ne de¤iflmektedir. Örne¤in, Amerika BirleflikDevletleri’nde yasal s›n›r uzun y›llar % 0.15KAK (1.5 promil) olarak kabul edilmifltir. Gü-nümüzde ise bu s›n›r eyaletlere göre de¤iflmesi-ne ra¤men % 0.08 ile 0.10 KAK (0.8 ile 1 pro-mil aras›) de¤erlerine indirilmifltir (Moskowitz,Burns, Fiorentino, Smiley ve Zador, 2000). Di-¤er ülkelerde ise bu oran 0.00 promil ile 0.80promil aras›nda de¤iflmektedir. Örne¤in, Eston-ya, Macaristan, K›rg›zistan ve Romanya’da0.00 promil, Fransa’da 0.3 promil, Almanya,‹talya, Hollanda ve Yunanistan’da 0.5 promil ve‹ngiltere’de ise 0.8 promildir (ICAP, 2002).

    Yukar›da da belirtildi¤i gibi alkol kana geç-tikten birkaç dakika içinde de tüm sinir sistemi-ne ve vücudun di¤er organlar›na ulafl›r. Bir fliflebira, bir kadeh flarap ya da bir kadeh viski yak-lafl›k 0.02 promildir ve bu miktar›n vücuttan ta-mamen at›lmas› için gereken süre 1 saattir. Ör-ne¤in, 4 saat içinde 8 flifle bira içen bir kiflininkana geçen alkol oran› %13 olacakt›r. Bu mik-tar›n 4 saat içinde % .08’i (0.02 x 4) vücuttanat›lacak ve kiflinin kandaki alkol oran› halen%.05 olacakt›r. Bu oran da, halen araba kullan-mak için tehlikeli bir orand›r. Çünkü kandakialkol oran› %.04 üzerinde oldu¤u andan itibarenkaza yapma riski 4 kat artmaktad›r (Avis, 1999;Julien, 2001).

    Farkl› promil de¤erlerinde alkolün biliflselve psikomotor süreçler üzerindeki etkileri Tab-lo 1’de özetlenmifltir.

    Tablo 1’de farkl› promil de¤erlerindeki al-kolün fizyolojik ve biliflsel etkileri, alkol ba-¤›ml›s› olmayan, nadiren alkol kullanan ve orta-lama 75 kg a¤›rl›¤›ndaki bir kifli için olan etki-lerdir. Erkekler için bir saat içinde içilen 20 fli-

    ALKOL VE TRAF‹K KAZALARI

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review 87

  • H. B. AYVAfiIK

    fle bira kandaki alkol düzeyinin ölümcül doz

    olan 4 promile ulaflmas› için yeterlidir. Bu mik-

    tar kad›nlar için ise 16 flifle biraya karfl›l›k gel-

    mektedir (Palfai ve Jankiewicz, 1997).

    55.. AAllkkoollüünn,, ffiizzyyoolloojjiikk vvee ddaavvrraann››flflssaall

    eettkkiilleerriinnii bbeelliirrlleeyyeenn ffaakkttöörrlleerr

    Alkolün, fizyolojik ve davran›flsal etkilerini

    belirleyen birincil faktör alkolün kandaki düze-

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review88

    KKAAKK ((pprroommiill)) ddee¤¤eerrii

    % 0.02 - 0.04 (0.2 - 0.4 promil)

    % 0.05 (0.5 promil)

    % 0.06 (0.6 promil)

    % 0.08 (0.8 promil)

    % 0.10 (1 promil)

    % 0.12 - 0.15 (1.2 - 1.5 promil)

    % 0.20- 0.25 (2 - 2.5 promil)

    % 0.30 (3 promil)

    % 0.40 - 0.60(4 - 6 promil)

    AAllkkoollüünn ffiizzyyoolloojjiikk vvee ddaavvrraann››flflssaall eettkkiilleerrii

    Tüm vücuda yay›lan s›cakl›k hissi ve gevfleme gözlenir.

    Öfori, yalanc› uyar›lm›fll›k hali, motor koordinasyon kayb› ortaya ç›kar.

    Karar verme süreçlerinde bozulma görülür, kifli yapabilecekleri konusunda gerçekçi karar verme yetisini kaybeder (örne¤in, araç kullanma).

    Kiflinin kas koordinasyonu ve araç kullanma becerileri kesinlikle kaybolur.

    Konuflma bozulur, tepki h›z› yavafllar, duygu durumunda inifller ç›k›fllar gözlenir, mide bulant›s› görülür.

    Tepki h›z›, özellikle bölünmüfl dikkat ve beceri gerektiren durumlardaoldukça yavafllar, denge bozulur, kifli ayakta durmakta güçlük çeker,"sarhofl" olarak s›n›fland›r›labilir, kusma görülür.

    Motor davran›fllar tamamen bozulur, kusma gözlenir, kifli "sarhofl" tur.

    Pek çok kiflide bilinç kayb› gözlenir, solunum yavafllar.

    Bilinç kayb›, koma, solunumun tamamen durmas› ve ölüm ortaya ç›kabilir.

    TTaabblloo 11KAK (Promil) De¤erlerine Göre Alkolün Fizyolojik ve Davran›flsal Etkileri

    Kaynak: Tablonun düzenlenmesinde yararlan›lan kaynaklar Doweiko, 1999; Palfai ve Jankiewicz, 1997.

  • yi olmas›na ra¤men, ayn› miktar alkolün etkisiçeflitli faktörler nedeniyle bir kifliden di¤erinede¤iflebilir. Kandaki alkol miktar› ile alkolünkifli üzerindeki “öznel” etkisi aras›nda birebirbir iliflki yoktur. Yap›lan çal›flmalar promil de-¤eri ile alkolün kiflideki öznel etkisi aras›nda or-ta düzeyde bir korelasyon oldu¤unu göstermifl-tir. Hatta alkolün davran›fllar üzerindeki “öznel”etkisinin en yüksek oldu¤u zaman›n kandaki al-kol oran›n›n maksimuma ulaflt›¤› an›n de¤il,kandaki alkol oran›n›n yükselmeye devam etti-¤i an oldu¤u gösterilmifltir (Doweiko, 1999).

    Alkolün fizyolojik ya da davran›flsal etkileri-ni belirleyen faktörler aras›nda yafl, cinsiyet,›rk, alkolü alma h›z›, açl›k/tokluk durumu, vü-cut a¤›rl›¤›, vücudun kimyasal durumu, alkolündi¤er ilaçlarla (t›bbi ilaçlar ya da ba¤›ml›l›k ya-pan maddeler) birlikte al›n›p al›nmad›¤›, kiflininiçinde bulundu¤u duygusal durum, kiflinin alko-lün etkilerine iliflkin beklentileri, kiflilik özellik-leri (örne¤in, kiflinin depresyon, kayg› bozuk-luklar› gibi herhangi bir ruhsal bozuklu¤ununolup olmad›¤›), alkolün al›nd›¤› ortam ve alko-le tolerans geliflip geliflmedi¤idir (Doweiko,1999; Evans, 1991; McKim, 2003). Alkol ba-¤›ml›s› olan kiflilerde bile alkolün sinir sistemive buna ba¤l› olarak biliflsel ve psikomotor sü-reçler üzerindeki bozucu etkisi bir kifliden di¤e-rine de¤iflmektedir. Alkol ba¤›ml›s› kiflilerde bufarkl›l›¤› belirleyen faktörler aras›nda yafl, cin-siyet, beslenme, t›bbi sorunlar (örne¤in, karaci-¤er, mide ve ba¤›rsak hastal›klar›), duygusal so-runlar, kiflinin güdülenme durumu, çocukluktaherhangi bir psikolojik sorunun olup olmad›¤›(örne¤in, dikkat eksikli¤i bozuklu¤u, ö¤renmegüçlü¤ü ve hiperaktivite gibi) yer almaktad›r(Evert ve Oscar-Berman, 1995).

    Alkolün kad›n ve erkekler üzerindeki farkl›etkisi daha çok kad›nlar›n ve erkeklerin metabo-

    lizmalar›n›n farkl› olmas›ndan kaynaklanmak-tad›r. Örne¤in, alkolün emilmeden midede par-çalanmas›n› sa¤layan alkol dehidrojenaz enzimikad›nlarda erkeklere oranla daha azd›r. Erkek-lerde kas ve kad›nlarda ise ya¤ dokusunun faz-la olmas› da ayn› miktar alkolün kad›nlar› er-keklere göre daha fazla etkilemesine neden ol-maktad›r (Julien, 2001).

    Alkolün davran›flsal etkilerini belirleyen birdi¤er faktör kiflinin alkole tolerans gelifltirip ge-lifltirmedi¤idir. Tolerans, bir ilac›n tekrarl› birflekilde uygulanmas› ya da kullan›lmas› sonucubelirli bir etkisine duyarl›l›k azalmas› ve/veyabir ilac›n tekrarl› bir flekilde uygulanmas› ya dakullan›lmas› sonucu bafllang›çtaki etkisini sür-dürebilmek için ilac›n dozunu art›rma gereksi-nimi olarak tan›mlan›r. Bu nedenle, örne¤in, al-kolün psikomotor davran›fllar üzerindeki bozu-cu etkisine tolerans gelifltiren bir kiflinin kan›n-da bulunan 1 promil alkol, o kiflinin yürüme,konuflma gibi davran›fllar›nda bir bozulmayaneden olmazken, tolerans gelifltirmemifl bir kifli,kan›ndaki ayn› miktar alkol nedeniyle sarhoflolabilir.

    Bir ilaca tolerans geliflmesinde rol alan me-kanizmalar genel olarak üç grupta toplanmakta-d›r: Metabolik tolerans, fizyolojik tolerans vedavran›flsal tolerans. Metabolik tolerans, ilac›nkan dolafl›m›na geçmesi, sinir sistemine ulafl-mas›, metabolik faaliyetleri ve vücuttan at›lma-s› süreçlerindeki de¤iflikliklere ba¤l› olarak, si-nir sistemindeki konsantrasyonunun ve/veya et-kililik süresinin azalmas›yla ortaya ç›kan tole-rans olarak tan›mlan›r. Alkolün vücuttan at›l-mas› için gerekli metabolik faaliyetlerin yakla-fl›k %90’n› karaci¤erdeki enzimler taraf›ndansa¤lanmaktad›r. Alkolün uzun süreli kullan›m›sonucunda, “enzim art›fl›” (enzyme induction)denilen süreç nedeniyle bu enzimlerin miktar›

    ALKOL VE TRAF‹K KAZALARI

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review 89

  • H. B. AYVAfiIK

    artmakta ve alkol daha çabuk bir flekilde vücut-tan at›lmaktad›r. Bu nedenle, kandaki alkol dü-zeyini ayn› düzeyde tutmak ve ayn› davran›flsaletkileri elde etmek için içilen alkol miktar›n› ar-t›rmak gerekmektedir. Fizyolojik tolerans iseilac›n etkisi ile bafletmek ve bu etkiyi azaltmakiçin sinir sisteminde ilaca duyarl› yap› ya damekanizmalarda gözlenen uyum de¤ifliklikleriolarak tan›mlan›r. Örne¤in, sinaptik iletide de-¤iflme, reseptörlerin yap› ve say›lar›nda de¤ifl-me. Alkole fizyolojik tolerans›n geliflmesindeözellikle, hücre zar›n›n geçirgenli¤inin de¤ifl-mesi ve hücre zar› üzerindeki kalsiyum kanalla-r›n›n say›s›n›n artmas› gibi faktörler önemli birrol oynamaktad›r (Harrisville ve Buck, 1990;McKim, 2003).

    Davran›flsal tolerans, organizman›n ilaç ileolan deneyimleri sonucu, ilac›n etkilerini azalt-may› ö¤renmesi olarak tan›mlan›r. Di¤er bir de-yiflle, ö¤renme ve koflullanma süreçleri toleran-s›n geliflmesine katk›da bulunmaktad›r (Wolgin,1989). Ö¤renme ve koflullanma süreçlerinin al-kole tolerans geliflmesine katk›lar› ve bunun tra-fik kazalar› ile olabilecek olas› iliflkisi afla¤›daayr›nt›l› olarak ele al›nm›flt›r.

    66.. AAllkkoollee ttoolleerraannss ggeelliiflfliimmiinnddee

    öö¤¤rreennmmee ssüürreeççlleerriinniinn rroollüü

    Psikoaktif ilaçlara ö¤renme süreçleri arac›l›-¤›yla tolerans geliflmesi genel olarak klasik veedimsel koflullama ilkeleri temelinde çal›fl›lm›fl-t›r.

    6.1. Klasik koflullama ve tolerans

    Klasik koflullama, bilindi¤i gibi, bir davra-n›fltan önce var olan ve bafllang›çta nötr olançevresel uyar›c›lar›n, davran›fl› ortaya ç›kartankoflulsuz uyar›c›lar ile eflleflmesi sonucunda,davran›fl› ortaya ç›kartma özelli¤i kazanmas›d›r.

    Bu ilke, ilaca tolerans geliflmesi sürecine uygu-land›¤› zaman ortaya ç›kan tablo flu flekildeözetlenebilir. Öncelikle, vücutta ilac›n yaratt›¤›farmakolojik uyar›lma, ilac›n birincil etkileriniödünleyen (telafi eden) ve de ikincil etki olarakadland›r›labilecek uyumsal tepkileri (ödünleyicitepkileri) bafllatmaktad›r. ‹lac›n al›nd›¤› ortam-da bulunan çevresel uyar›c›lar (örne¤in, ilac›nal›nd›¤› oda, fl›r›ngan›n görüntüsü gibi), ilaç ileeflleflti¤i zaman, bu çevresel uyar›c›lar ilac›n or-taya ç›kard›¤› fizyolojik tepkilerin tam tersiolan ve koflullu ödünleyici tepkiler olarak ad-land›r›lan tepkileri ortaya ç›karmaktad›r. Di¤erbir deyiflle, ilac›n fizyolojik etkilerinin tersine,bu etkileri ödünleme ifllevi olan tepkiler, ilaç ileeflleflen çevresel uyar›c›lara koflullanmaktad›r.Ödünleyici tepkilerin ortaya ç›kmas›, ilac›n ya-ratt›¤› fizyolojik etkileri zay›flatmakta ve bu datolerans geliflmesine neden olmaktad›r. Bu ne-denle, ilaç ile eflleflen uyar›c›lar›n bulundu¤u or-tamda ilac›n al›nmas›, tolerans geliflmesi süreci-ni h›zland›rmaktad›r. Bu durumda, ilac›n gözle-nen etkisi birincil ve ikincil etkilerin ortak birsonucu olmaktad›r. ‹lac›n daha önce eflleflti¤iuyar›c›lar›n olmad›¤› ortamlarda al›nmas›, ikin-cil etkilerin ortaya ç›kma olas›l›¤›n› zay›flat-makta; tolerans›n azalmas›na ve/veya tamamenortadan kalkmas›na neden olarak organizman›nyaflam›n› bile tehdit edebilir duruma gelmekte-dir. Kiflinin tolerans gelifltirdi¤i çok yüksek birdoz, aflina oldu¤u ortamlardan farkl› bir ortam-da al›n›rsa koflullu ödünleyici tepkilerin ortayaç›kma olas›l›¤›n›n azalmas› nedeniyle, ilac›n bi-rincil etkileri kiflinin ölümüne neden olabilir.Bu süreç, çevreye özgü tolerans (environmentspecific tolerance) olarak da adland›r›lmaktad›r.Ödünleyici davran›fllar›n çevresel uyar›c›larakoflullanmas› sonucu tolerans geliflmesi pek çokpsikoaktif ilaç için (örne¤in, eroin, amfetamin-ler) hem deney hayvanlar› ile yap›lan çal›flma-

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review90

  • larda hem de insanlarla yap›lan çal›flmalardagösterilmifltir (Siegel, 1989; Siegel, Baptista,Kim, McDonald ve Weise-Kelly, 2000; Stewartve Badiani, 1993).

    Klasik koflullama ilkeleri temelinde alkoletolerans geliflmesini gösteren pek çok çal›flmavard›r. Bennett ve Samson’un (1991) çal›flma-s›nda, “sosyal içicilerden” oluflan iki grup kat›-l›mc›dan bir gruba bar ortam›na benzer bir or-tamda alkol verilerek, bir video oyunundakiperformanslar› ölçülmüfltür. Di¤er grupta ise al-kolün etkisi laboratuvar ortam›nda ölçülmüfltür.Bara benzer ortamda test edilen kat›l›mc›lar›nperformanslar›n›n, laboratuvar ortam›nda testedilen kat›l›mc›lara göre daha yüksek oldu¤ugözlenmifltir.

    Remington, Roberts ve Glautier’in (1997)çal›flmas›nda bir gruba bira olarak, di¤er grubaise mavi renkte ve naneli bir kar›fl›m›n içindeayn› oranda alkol (% 0.65 g/kg) verilmifltir. Da-ha sonra her iki grup alkol etkisi alt›nda iken el-ayak koordinasyonunu gerektiren psikomotorbir test ile biliflsel performanslar›n› ölçen keli-me-bulma testlerini alm›fllard›r. Mavi renkli s›-v›y› içen kat›l›mc›lar›n her iki test performans›-n›n bira içen gruba göre daha zay›f oldu¤u göz-lenmifltir. Ayr›ca, bu gruptaki ö¤renciler di¤ergruba göre kendilerini daha fazla “sarhofl” his-settiklerini rapor etmifllerdir. Her iki çal›flmadada, kiflinin daha önce aflina oldu¤u çevresel uya-r›c›lar›n bulundu¤u ortamlarda alkolün al›nma-s›n›n, alkolün davran›fllar› bozucu etkisiniödünleyerek, bu etkileri azaltt›¤› gösterilmifltir.

    Bir di¤er çal›flmada, alkol kullan›m› aç›s›n-dan “deneyimsiz” (20 aydan daha az süredir al-kol alan kat›l›mc›lar) ve “deneyimli” (24 aydandaha fazla süredir alkol alan kat›l›mc›lar) ikigrup kat›l›mc› psikomotor beceriyi ölçen bir test

    için e¤itim ald›ktan sonra kendi içinde üçe ay-r›lm›flt›r. Bir gruba alkol, bir gruba plasebo ve-rilirken di¤er gruba herhangi bir içecek verilme-mifltir. Ancak, plasebo alan gruba alkol ald›kla-r› söylenmifltir. Daha sonra her üç grubun psi-komotor beceri testindeki performanslar› ölçül-müfltür. Genel olarak, “deneyimli” içicilerin“deneyimsiz” içicilere göre alkolün etkisine da-ha fazla tolerans gösterdikleri bulunmufltur. Pla-sebo alan ancak alkol ald›¤›n› düflünen “dene-yimli” içicilerin performanslar› kontrol grubuile karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha yüksek bulunmufl-tur. Herhangi bir içecek verilmeyen kontrol gru-bundaki kat›l›mc›lar›n performanslar›nda iseherhangi bir de¤ifliklik gözlenmemifltir. Buaraflt›rman›n sonuçlar›, “deneyimli” içicilerinalkol beklentisi nedeniyle ortaya koyduklar›ödünleyici davran›fllar›n tolerans geliflmesinekatk›da bulundu¤unu göstermektedir. Kiflininalkol ald›¤›na inanmas› bile ödünleyici meka-nizmalar›n harekete geçmesi için yeterli olabil-mektedir (Fillmore ve Vogel-Sprott, 1995).

    Bu deneysel araflt›rma bulgular› alkollü ikenaraç kullanma kofluluna uyguland›¤› zaman or-taya flu flekilde bir tablo ç›kabilir. Örne¤in, tole-rans gelifltirdi¤i için 3 kadeh rak› içti¤inde sar-hofl olmayan ve rahatl›kla araba kullanan bir ki-fli, içkiyi ald›¤› ortam de¤iflti¤inde kendini sar-hofl hissedebilir. Bu durumda daha önceki dene-yimleri ile araç kullanabilece¤ini düflünse bileçevresel uyar›c›lar›n farkl›laflmas› nedeniyle al-kole geliflen tolerans›n ortadan kalkmas› ile ki-flinin kaza yapma riski artabilir. Bu durumda,kiflinin evine giderken yolunu de¤ifltirmesi bilekaza yapma riskini art›rmaktad›r. Kim, Siegelve Patenall (1999), sadece çevresel uyar›c›lar›nde¤il, içsel farmakolojik ipuçlar›n›n bile koflul-lu ödünleyici tepkilerin ortaya ç›kmas›nda ya dabast›r›lmas›nda önemli oldu¤unu deneysel ça-

    ALKOL VE TRAF‹K KAZALARI

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review 91

  • H. B. AYVAfiIK

    l›flmalarla göstermifllerdir. Baz› durumlarda iç-sel ipuçlar› (ya da uyaranlar) d›flsal ipuçlar›n›gölgeleyerek koflullu ödünleyici tepkilerin orta-ya ç›kmas›n› engelleyebilmektedir. Bu nedenle,kifli alkolü aflina oldu¤u çevrede alsa bile içindebulundu¤u duygu durumu gibi faktörlerin sinirsisteminde yaratt›¤› gözle görülmeyen de¤iflik-likler, var olan tolerans›n zay›flamas›na ve bek-lenmedik davran›flsal sonuçlara neden olabilir.Al›nan alkol, basit bir psikomotor davran›fltandaha fazlas›n› gerektiren araç kullanma beceri-sini bozarak kiflinin kaza yapma riskini art›rabi-lir.

    Unutulmamas› gereken bir di¤er nokta isepsikoaktif ilaçlar›n birden fazla davran›flsal et-kilerinin oldu¤udur ve ayn› dozun farkl› davra-n›fllar üzerinde farkl› etkileri olabilmektedir.Ayn› miktarda alkol, psikomotor süreçlerdeherhangi bir de¤iflikli¤e neden olmazken bilifl-sel süreçleri etkileyebilir. Davran›fllar›n kontro-lünde önemli olan iki biliflsel süreçten bir tane-si davran›fl ketlenmesi (response inhibition) di-¤eri ise davran›fl esnekli¤i (response flexibility)olarak bilinmektedir. Davran›fl ketlenmesi, kifli-nin yapmakta oldu¤u bir davran›fl› durdurmas›olarak tan›mlan›r. Davran›fl esnekli¤i ise kiflininyapmakta oldu¤u bir davran›fl› sona erdirdiktensonra yeni bir davran›fl ortaya koymas›d›r. Ya-p›lan deneysel çal›flmalar, orta düzeydeki kanalkol oran›n›n (0.62 gr/kg alkol), davran›fl ket-lenmesi ve davran›fl esnekli¤i gerektiren biliflselsüreçlerde bozulmaya neden olurken, tepki h›z›-n› etkilemedi¤ini göstermifltir. Di¤er bir deyifl-le, alkol temel motor süreçleri etkilemeden ön-ce davran›fl kontrolü gerektiren biliflsel süreçle-ri etkilemektedir (Easdon ve Vogel-Sprott,2000; Fillmore ve Vogel-Sprott, 1999). Akflambir bara u¤ray›p iki kadeh içtikten sonra araba-s›na binen bir kiflinin aniden önüne bir baflka

    araç ç›kt›¤›nda davran›fl esnekli¤i göstermedekibir kaç saniyelik bir gecikmesi kazay› kaç›n›l-maz k›labilir.

    Alkolün ayn› dozunun farkl› davran›fllarüzerindeki bozucu etkisi bir davran›fltan di¤eri-ne de¤iflebilece¤i gibi, bu kural tolerans gelifli-mi için de geçerlidir. Alkolün bir etkisine tole-rans çok h›zla geliflirken bir di¤erine geliflmeye-bilir. Deneysel çal›flmalar ile de sosyal içicilerinçevresel uyar›c›lara bir davran›fl için davran›flsaltolerans gelifltirirken, di¤er bir davran›fl için bu-nun geliflmedi¤i gösterilmifltir (Vogell-Sprott,1997). Bu nedenle, 3-4 kadeh rak›dan sonrakendini sarhofl hissetmeyen hatta tepki h›z› nor-mal olan bir kifli, alkolün görsel keskinlik üze-rindeki bozucu etkisine tolerans gelifltirmedi¤ive bunun da fark›nda olmad›¤› için araç kulla-n›rken aniden önüne ç›kan bir yaya ya da nesne-yi farketti¤inde çok geç olabilir.

    6.2. Edimsel koflullama ve tolerans

    Edimsel koflullama bir davran›fl›n kendi so-nuçlar› taraf›ndan kontrol edilmesi süreci olaraktan›mlanmaktad›r. Edimsel koflullama ilkelerineba¤l› olarak bir ilaca tolerans geliflmesi davran›-fla ba¤l› tolerans (response contingent toleran-ce) olarak adland›r›lmaktad›r. ‹laç etkisi alt›ndaiken ilac›n davran›flta ortaya ç›kard›¤› bozucuetkiyi telafi etmek için organizma yeni davran›flstratejileri gelifltirmekte ve böylece ilac›n bozu-cu etkisine tolerans daha çabuk geliflmektedir.Di¤er bir deyiflle, ilac›n ilk etkisinin davran›fltayaratt›¤› bozucu etki organizmada pekifltireçkayb›na neden olmaktad›r. Organizma ilaç etki-si alt›nda iken bozulan davran›fllar›ndan dolay›kay›ba u¤ramaktad›r. Bu kay›b› telafi etmekiçin organizma yeni davran›fl örüntüleri gelifltir-mekte ve bu yeni davran›fllar ilac›n bozucu etki-sini ödünledi¤i için pekifltirilmekte ve tolerans

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review92

  • geliflmektedir. Deney hayvanlar› ile yap›lan ça-l›flmalar, e¤er ilac›n bozucu etkisi organizman›npekifltireç kayb›na neden olmuyorsa ya da pe-kifltirecin s›kl›¤›n› art›r›yorsa ölçülen davran›flatolerans›n geliflmedi¤ini göstermifltir. Benzerflekilde, e¤er organizma ilac›n etkisini azaltmakiçin gelifltirdi¤i yeni davran›fl için pekifltireç al-mazsa tolerans geliflmemektedir (Stewart veBadiani, 1993; Vogel-Sprott, 1997; Wolgin,1989).

    Davran›fla ba¤l› tolerans› ölçmek için deneyhayvanlar› ile yap›lan çal›flmalarda kullan›lanen basit desen önce/sonra grup desenidir. Budesende, bir grup deney hayvan› ilac› ald›ktanhemen sonra belirli bir davran›fl için test edilir(“önce grubu”). Di¤er bir grup ise davran›fl per-formans› ölçüldükten sonra ilac› almaktad›r(“sonra grubu”). Üç dört haftal›k kronik ilaç uy-gulamas›ndan sonra her iki gruba da ilac›n yük-sek bir dozu, davran›fl ölçümünden sonra verilir.Amfetaminler, morfin, benzodiazepinler ve al-kol gibi pek çok psikoaktif ilaç ile yap›lan çal›fl-malarda “önce grubunun” ölçülen davran›fla“sonra grubuna” göre daha fazla tolerans gelifl-tirdi¤i gözlenmifltir. ‹lac›n etkisi alt›nda ikenyap›lan pratik organizman›n ilac›n etkisiniazaltmak için ödünleyici davran›fllar gelifltirme-sine olanak sa¤lamakta ve böylece tolerans da-ha h›zl› geliflmektedir (Stewart ve Badiani,1993; Wolgin, 1989).

    ‹nsanlarda alkolün bozucu davran›flsal etki-lerine edimsel koflullama ilkeleri ba¤lam›ndatolerans geliflmesi Vogel-Sprott ve arkadafllar›-n›n yapm›fl oldu¤u bir dizi çal›flma ile gösteril-mifltir. Bu çal›flmalarda, sosyal içiciler denekolarak araflt›rmaya kat›lm›fllard›r. Öncelikle tümkat›l›mc›lar bir psikomotor görev için e¤itim al-m›fllard›r ve bu davran›fl için alkolsüz olarakperformans düzeyleri belirlenmifltir. Daha sonra

    kat›l›mc›lar deney ve kontrol gruplar›na ayr›l-m›flt›r. Deney ve kontrol grubundaki kat›l›mc›-lar›n psikomotor testteki performanslar› 0.5-0.8promil aras›nda alkol verildikten sonra 5-6 kezölçülmüfl ve alkolün bozucu etkisine toleransgeliflip geliflmedi¤ine bak›lm›flt›r. Deney gru-bunda bulunan kat›l›mc›lara alkol etkisi alt›ndaiken performas ölçümünden sonra performans-lar›n›n alkolsüz kofluldan daha iyi oldu¤una da-ir sözel geribildirim ya da para ödülü verilmifl-tir. Kontrol grubunda olan kat›l›mc›lara ise nepara ne de sözel geribildirim verilmifltir. Sonuçolarak, sözel ya da para olarak ödül alan kat›-l›mc›lar›n alkolün bozucu etkisine kontrol gru-bu ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha çabuk toleransgelifltirdikleri görülmüfltür. Alkol yerine plase-bo verildi¤i ve kiflinin plasebo ald›¤›n› bilmedi-¤i durumlarda bile kat›l›mc›lar performans öl-çümü sonunda ödül ald›klar›nda plasebo alt›ndabafllang›çtaki temel davran›fl düzeylerine göredaha iyi performans göstermifllerdir. Alkolünbozucu etkisine kiflinin gelifltirdi¤i ödünleyicidavran›fl ödüllendirildi¤inde tolerans daha h›zl›geliflmektedir. Ayr›ca, ödül ortadan kalkt›¤›ndageliflen davran›flsal tolerans›n da ortadan kalkt›-¤› gösterilmifltir (Vogel-Sprott, 1997; Zack veVogel-Sprott, 1995; Zack ve Vogel-Sprott,1997).

    Vogel-Sprott ve arkadafllar›n›n alkolün dav-ran›flsal bozucu etkilerine davran›flsal toleransgeliflmesine iliflkin olarak yapt›klar› çal›flmalarsonucunda, alkolün etkisinin bir bireyden di¤e-rine de¤iflmesinde, alkolün bozucu etkilerineiliflkin olarak kiflinin gelifltirdi¤i beklentilerinde önemli bir rol oynad›¤› gösterilmifltir. Bubeklentiler, davran›fl ile sonuçlar› aras›ndaki ba-¤›n ö¤renilmesi sonucu kazan›lmaktad›r. Yap›-lan çal›flmalarda, sosyal içici olarak s›n›fland›r›-lan kat›l›mc›lar›n bir psikomotor ya da biliflsel

    ALKOL VE TRAF‹K KAZALARI

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review 93

  • H. B. AYVAfiIK

    görevdeki temel performans düzeyleri belirlen-dikten sonra kiflilere orta düzeyde alkolün (ör-ne¤in bir saat içinde içilen iki bardak bira), öl-çülen performanslar› üzerindeki bozucu etkisi-ne iliflkin beklentileri bir ölçek üzerinde de¤er-lendirilmifltir. Daha sonra, tüm kat›l›mc›lara al-kol verilerek, performans ölçümü al›nm›flt›r.Alkolün performanslar›n› daha fazla bozaca¤›beklentisi içinde olan kat›l›mc›lar›n hem alkolhem de plasebo etkisi alt›nda iken daha düflükperformans gösterdikleri bulunmufltur. Alkolünperformanslar›n› bozmayaca¤› beklentisi olankat›l›mc›lar ise alkol etkisi alt›nda iken di¤ergruba oranla daha iyi performans gösterirken,ayn› zamanda plasebo ald›klar›nda performans-lar›nda bafllang›ç düzeyine göre anlaml› bir ar-t›fl gözlenmifltir (Fillmore ve Vogel-Sprott,1995; Fillmore ve Vogel-Sprott, 1996a, 1996b;Fillmore ve Vogel-Sprott, 1998; Fillmore, Cars-cadden ve Vogel-Sprott, 1998).

    Ancak, yukar›da verilen araflt›rmalar›n so-nuçlar›, alkolün kendilerinde herhangi bir dav-ran›flsal bozucu etki yaratmayaca¤›n› düflünenkiflilerin alkollü iken araç kulland›klar›nda bu-nun kazaya yol açmayaca¤› fleklinde yorumlan-mamas› gerekmektedir. Tam tersine, bu tür birbeklenti kaza riskini art›rmaktad›r. En az›ndanbu tür bir beklenti kiflilerin risk alma davran›fl-lar›n› art›rmaktad›r. Di¤er bir deyiflle, “bana bir-fley olmaz” beklentisini pekifltirmektedir. Kiflialkollü iken araç kullan›r ve kaza yapmaz ise buonun için bir pekifltireç olaca¤›ndan alkolün psi-komotor davran›fllar üzerindeki bozucu etkisinedavran›flsal tolerans geliflmifl olabilir. Ancak,sosyal içiciler düflünüldü¤ünde, genellikle sos-yal ortamlarda alkol al›nd›¤›nda bozulan davra-n›fllar konuflma, yürüme gibi davran›fllard›r. Ki-fli, bu tür davran›fllara sosyal ortamlarda çok ça-buk tolerans gelifltirebilir ve bu nedenle de alkol

    ald›¤›nda kendini “sarhofl” hissetmedi¤i için al-kolün onu etkilemedi¤ine dair beklenti geliflti-rebilir. Alkollü iken pek çok kez araç kullan›pkaza yapmamas› da bu beklentisi için bir pekifl-tireç olmufl olabilir. Ancak, yukar›da da belirtil-di¤i gibi araç kullan›m› sadece basit piskomotorsüreçleri içermemektedir. Sosyal ortamlarda al-kol al›nd›¤›nda kiflinin davran›fl ketlenmesi yada davran›fl esnekli¤i gibi biliflsel süreçlere ilifl-kin olarak pratik yapmas› çok fazla olas› de¤il-dir. Bu davran›fllar›n, düflük dozlarda bile bozu-labilece¤ine iliflkin araflt›rma bulgular›na yuka-r›da de¤inilmiflti. Bu nedenle, kifli alkollü ikenve normal yolunda giderken, yapmas› gerekenani bir hareketi yapamad›¤› için kazaya nedenolabilir.

    7. Alkolün trafik kazalar›ndaki rolü

    Tüm dünyada özellikle de geliflmifl ülkelerdealkollü iken araç kullanma trafik kazalar›n›n enönemli nedenlerinden birisidir. Bu oran özellik-le Bat› ülkelerinde %40-50’lere kadar ulaflmak-tad›r. Alkollü araç kullanma hem ölümcül kazariskini hem de kazada yaralanma riskini art›r-maktad›r. Uzun y›llar, kifli alkollü ise alkolünvücutta yaratt›¤› gevfleme nedeniyle kazada ya-ralanma riskinin daha az oldu¤una inan›lm›flt›r.Ancak, daha sonra yap›lan çal›flmalar alkolünkazada yaralanma riskini art›rd›¤›n› göstermek-tedir. Waller ve arkadafllar› (1997), alkolün tra-fik kazalar›nda yaralanma riskini art›rmas›n›dört faktör ile aç›klamaktad›rlar; a) alkol kararverme süreçlerini bozdu¤u için kifliyi yüksekrisk içeren ve de beraberinde yaralanmalara ne-den olacak davran›fllar yapmaya yöneltebilir, b)alkol psikomotor süreçleri bozdu¤u için ani tep-kilerin verilmesi gerekti¤i durumlarda gösteri-len tepkiler yeterli ve uygun olmayabilir ve buda yaralanma riskini art›rabilir, c) alkol, kiflininkaza s›ras›nda ortaya ç›kacak floka ya da trav-

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review94

  • maya olan duyarl›l›¤›n› art›rarak yaralanma (yada ölüm) riskini art›rmaktad›r ve d) uzun sürelialkol kullan›m› kemiklerin k›r›lganl›¤›n› art›rd›-¤› için yaralanma riskini de art›rmaktad›r.Evans (1991), yap›lan çal›flmalar›n alkollü birkiflinin kaza s›ras›nda yaflam›n› yitirme olas›l›-¤›n›n alkolsüz bir kifliye oranla 3.85 kat dahafazla oldu¤unu gösterdi¤ini belirtmifltir.

    Emniyet Genel Müdürlü¤ü’nün istatistikleri-ne göre ülkemizde 1999 ve 2001 y›l›nda meyda-na gelen trafik kazalar›n›n yaklafl›k %5-6’s› al-kollü araç kullan›m›ndan kaynaklanmaktad›r.Alkollü olarak trafik kazas›na kar›flan yayalar›noran› ise yaklafl›k %1-2’dir (T.C. ‹çiflleri Ba-kanl›¤›, Emniyet Genel Müdürlü¤ü, Trafik ‹sta-tistik Y›ll›¤›, 1999, 2001).

    Amerika Birleflik Devletleri’nde 2000 y›l›n-da 37409 ölümcül trafik kazas› meydana gel-mifltir ve bu kazalarda yaflam›n› yitirenlerin sa-y›s› 41.821’dir. Kazalarda yaflamlar›n› yitirenkiflilerin (sürücü ya da sürücü olmayan) yakla-fl›k %31’nin kan›ndaki alkol oran› 1 promil yada 1 promilin üzerinde bulunmufltur (12892 ki-fli). Kan›ndaki alkol oran› 1 promilin alt›ndaolan kiflilerin oran› ise %9’dur (3761 kifli). Top-lam olarak kazaya kar›flan sürücülerin ya da sü-rücü olmayan kiflilerin %40’›nda alkol bulun-mufltur. Ölümcül kazalara kar›flan ve kan›ndaalkol tespit edilen sürücülerin oran› ise %24’dür(U. S. Department of Transportation, NationalHighway Traffic Safety Administration, 2002).Alkolün yan› s›ra alkolle birlikte ya da tek bafl›-na kullan›lan di¤er ilaçlar da trafik kazalar›n›nönemli nedenleri aras›nda yer almaktad›r. Al-kolle birlikte ya da tek bafl›na al›nan maddelerinbafl›nda mariyuana yer almaktad›r. Bunu koka-in ve amfetaminler izlemektedir. Sedatif-hipno-tik olarak tedavi amaçl› olarak kullan›lan ilaçlararas›nda ise benzodiazepiler (örne¤in, Diazem,

    Xanax) ilk s›rada yer almaktad›r (U. S. Depart-ment of Transportation, National HighwayTraffic Safety Administration, 2000).

    ‹spanya’da 1991 ile 2000 y›llar› aras›ndaaras›nda trafik kazalar›nda yaflam›n› yitiren5745 sürücünün %50.1’inin kan›nda psikoaktifmadde belirlenmifltir; kan›nda alkol bulunan ki-flilerin oran› %43.8 iken, %8.8’inde yasal olma-yan maddeler (kokain, opiatlar ve mariyuana gi-bi) ve %4.7’sinde t›bbi amaçl› kullan›lan mad-deler bulunmufltur. Kan›nda alkol bulunan kifli-lerin %32’sinde alkol oran› 0.8 promilin üzerin-dedir. Alkollü sürücülerin %12.5’inde ise kan-lar›nda alkol ile birlikte kokain, eroin ve esrargibi ba¤›ml›l›k yap›c› maddeler ya da t›bbi teda-vi amaçl› kullan›lan ilaçlar bulunmufltur (delRio, Gomez, Sancho ve Alvarez, 2002).

    Yunanistan’da 1995 ile 1997 y›llar› aras›ndatrafik kazalar›na kar›flan sürücülerin %41’ininkan›nda alkol tespit edilmifltir. Bu kiflilerin%33’ünün kan›ndaki alkol oran› 0.8 promilinüzerindedir. Alkol ile kan›nda psikoaktif maddebulunan kiflilerin oran› %2 iken, kan›nda sadecepsikoaktif madde belirlenen sürücülerin oran›%6 olarak bulunmufltur. Psikoaktif maddeleraras›nda en s›k bulunanlar opiatlar, mariyuanave benzodiazepinlerdir. (Athanaselis ve ark.,1999).

    Avustralya’da yap›lan bir çal›flmada, trafikkazalar›nda yaralanan 2500 sürücünün%8.6’s›nda alkol bulunmufltur. Alkolden sonraikinci s›rada mariyuana (%7.1) ve üçüncü s›ra-da ise benzodiazepinler (%1.8) yer almaktad›r.Sürücülerin %3’ünün kan›nda ise alkol ve mari-yuana bir arada bulunmufltur. Genel olarak, al-kolü tek bafl›na ya da bir baflka madde ya da ilaçile birlikte kullanan sürücülerin oran› %26’d›r.Kan›nda alkol d›fl›nda bir ya da daha fazla psi-

    ALKOL VE TRAF‹K KAZALARI

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review 95

  • H. B. AYVAfiIK

    koaktif madde belirlenen sürücülerin oran› ise%10.3’dür. Erkeklerde daha çok alkol ve mari-yuana tespit edilirken; kad›nlarda sakinlefltiriciolarak da kullan›lan ve reçete ile sat›lan benzo-diazepinlere rastlanm›flt›r (Longo, Hunter, Lo-kan, White ve White, 2000).

    Alkollü iken ölümcül kazalara kar›flan sürü-cülerin oran›n› farkl› ülkelerde karfl›laflt›ran birçal›flmada bulunan oranlar flöyledir: Avustralya%28, Belçika %8.9, Kanada, %38.6, Danimar-ka %20.2, Finlandiya %24, Fransa %19, Al-manya %17, Hollanda %7.8, Yeni Zelanda%27, ‹sveç %18 ve ‹ngiltere %29. Bu oranlar1997 ya da 1998 istatistiklerine ait bilgilerdir(U. S. Department of Transportation, NationalHighway Traffic Safety Administration, 2001).

    Yukar›da verilen istatistiksel bilgilerden degörüldü¤ü gibi alkollü araç kullan›m› özellikleBat› ülkelerinin önemli bir sorunudur ve olma-ya da devam etmektedir. Alkolün di¤er psiko-aktif maddelerle (örne¤in, mariyuana, kokaingibi) ya da tedavi amaçl› kullan›lan ilaçlar (ör-ne¤in, benzodiazepinler, antidepresanlar) ilebirlikte al›nmas› kaza yapma riskini daha da ar-t›rmaktad›r. Yap›lan bir çal›flmada kandaki al-kol oran› 0.2 promil artt›¤›nda kiflinin kazayakar›flma olas›l›¤›n›n hiç alkol almayan bir kifli-ye oranla iki kat daha fazla oldu¤u gösterilmifl-tir. Kandaki alkol oran› 0.5 ile 0.9 promil ara-s›nda oldu¤unda ise kaza olas›l›¤› dokuz kat art-maktad›r. Gençlerin yetiflkinlere ve kad›nlar›nda erkeklere göre kazaya kar›flma riski, 0.5-0.9promilde daha fazlad›r. Alkol oran› 1.5 promi-lin üzerine ç›kt›¤›nda kaza riski 300-600 kez da-ha artmaktad›r (Zador, 1991). Di¤er bir deyiflle,kaza kaç›n›lmaz hale gelmektedir. Kifli alkollüiken araç kulland›¤›nda ve kazaya kar›flt›¤›ndayaralanma ya da ölüm riski alkollü olmayan birsürücüye göre yaklafl›k 4 kat daha fazlad›r(Evans, 1991).

    Evans (1990), hem yayalar›n hem de sürücü-nün alkolsüz oldu¤u durumlarda yayalar›n yara-lanma oran›nda %26 oran›nda azalma olaca¤›n›bulmufltur. Sürücülerin alkolsüz araba kullan-malar› durumunda ise trafik kazalar›na ba¤l›ölümlerin %47 (± 4) oran›nda azalabilece¤inirapor etmifltir. Bu nedenle, alkolsüz araba kulla-n›m›n›n hem insan yaflam›n›n korunmas›nda,hem de trafik kazalar›ndan kaynaklanan ekono-mik kayb›n önlenmesinde önemli bir yeri oldu-¤unu unutmamak gerekir.

    Alkollü iken araç kullanan gençlerin say›s›yetiflkinler ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha az olma-s›na ra¤men gençlerin kazaya kar›flma riski ye-tiflkinler ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha fazlad›r(Mayhew, Donelson, Beirness ve Simpson,1986; Zador, 1991). Örne¤in, 1995-2001 y›llar›aras›nda trafik kazalar›nda yaflam›n› yitiren 16-17 yafllar›ndaki gençlerin %18’inin alkollü ol-du¤u bulunmufltur. Ayr›ca gençlerin alkollüiken kazaya kar›flma riskleri, yanlar›nda yolcuolarak baflka gençler oldu¤unda artmaktad›r(Williams, 2003).

    Gençlerin alkollü iken kaza yapma riskinindaha fazla olmas›n›n bir nedeni olarak alkollüiken araç kullanmadaki deneyimsizliklerindenve/veya alkollü iken riskli araç kullanma e¤i-limlerinin daha fazla olmas›ndan kaynaklanabi-lece¤i ileri sürülmüfltür (Mayhew ve ark.,1986). Sosyal içiciler ile yap›lan deneysel çal›fl-malarda, kat›l›mc›lar kendilerine alkol verilme-den önce, araflt›rmada performans ölçümündekullan›lan psikomotor testi çal›flm›fllar ve testüzerinde uygulama yapma flanslar› olursa dav-ran›flsal tolerans›n daha çabuk geliflti¤i gözlen-mifltir (Easdon ve Vogel-Sprott, 1996; Zinatellive Vogel-Sprott, 1993). ‹laç uygulanmadan ön-ce organizmaya ilaç etkisi alt›nda iken test edi-lece¤i davran›fl› yapma flans› verilirse ve bu uy-gulama farkl› çevresel koflullarda yap›l›rsa or-

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review96

  • ganizman›n farkl› davran›fl stratejileri gelifltir-mesine neden olaca¤› ve böylece ilaç alt›ndaiken bu stratejileri kullanarak ilac›n davran›fllarüzerindeki bozucu etkisi ile daha iyi bafledebile-ce¤i ileri sürülmüfltür (Barrett, Glowa ve Nader,1989). Bu ba¤lamda, gençlerin yetiflkinlere gö-re alkollü araç kullanma deneyimlerinin daha azolmas› nedeniyle onlar›n, alkolün sürücülükdavran›fllar› üzerindeki bozucu etkileriyle ba-fletme stratejileri gelifltirme flanslar›n›n yetiflkin-lerden daha az oldu¤u söylenebilir.

    7.1. Neden insanlar alkollü iken araç

    kullan›l›r?

    Sonunda kiflinin kendisinin, yak›nlar›n›n vebaflkalar›n›n yaflam›n› tehlikeye atmas› söz ko-nusu olmas›na ra¤men insanlar yine de alkollüiken araç kullanma e¤ilimi göstermektedirler.Kiflinin yaflam›n› kaybetme riskine ra¤men ne-den alkollü iken araç kullan›l›r sorusunun di¤erinsan davran›fllar›nda oldu¤u gibi tek bir yan›t›yoktur. Kifliyi alkollü iken araç kullanmayayönlendiren ya da güdüleyen faktörlerin nelerolabilece¤i konusunda pek çok çal›flma yap›l-m›flt›r. Gençlerin alkollü iken araç kullanma vekaza yapma riski daha fazla oldu¤u için bu ça-l›flmalarda özellikle gençleri alkollü araç kul-lanmaya iten de¤iflkenler çal›fl›lm›flt›r.

    Yap›lan çal›flmalar yafl ve cinsiyet gibi de-mografik de¤iflkenlerin, yasalara karfl› gelme,alkolü sorunlarla bafletmek için kullanma, benmerkezcilik, sald›rganl›k, risk alma ve heyecanarama e¤ilimine sahip olma gibi kiflilik özellik-lerinin ve alkol ba¤›ml›l›¤› ve bununla birliktegörülen davran›fl bozukluklar›n›n (örne¤in, anti-sosyal kiflilik), alg›lanan yakalanma olas›l›¤› vealkol etkisi alt›nda davran›fllar› kontrol edebil-me gibi tutum ve inançlar›n alkollü araç kullan-may› yordayan faktörler oldu¤u bulunmufltur

    (Aberg, 1993; Arnett, 1990; Johnson ve RaskinWhite, 1989; Jonah, 1997; Mookherjee, 1984).“Alkole tolerans gelifliminde ö¤renme süreçle-rinin rolü” bölümünde de ele al›nd›¤› gibi bufaktörlerden birisi ö¤renme etkisi nedeniyle ki-flinin “bana bir fley olmaz” beklentisi gelifltirme-sidir. Kifli alkollü iken araç kullan›p kazaya ka-r›flmaz ve bir kaç kez bu davran›fl› tekrarlad›k-tan sonra kaza yapmad›¤› için pekifltirilirse, al-kol alsa bile rahatl›kla araba kullanabilece¤i ko-nusunda beklenti gelifltirmektedir ve böylecerisk alma e¤ilimi artmaktad›r. Ancak, araç kul-lanman›n sadece basit psikomotor davran›fllar-dan oluflmad›¤›n›, ani durumlarda karar vermeve uygulama gibi karmafl›k biliflssel süreçleri deiçerdi¤ini unutmamak gerekir.

    Alkolün etkisi alt›nda iken risk alma e¤ilimi-ni, al›nan alkolün gerçek miktar›ndan daha çokkiflinin ne kadar alkol ald›¤›na dair beklentileri-nin belirledi¤i gösterilmifltir. McMillen veWells-Parker’in (1987) bir çal›flmas›nda ortaderecede alkol ald›¤› beklentisi içinde olan sü-rücülerin ald›klar› alkol oran›ndan ba¤›ms›zolarak, yüksek dozda alkol ald›klar› beklentisiiçinde olan sürücülere göre daha fazla risk almae¤iliminde olduklar› gösterilmifltir. Bu çal›flma-da sürücülük davran›fl›, video oyunu simülas-yon program› kullan›larak ölçülmüfltür.

    Sürücülerin simülasyon program›ndaki per-formanslar› düflük, orta ve yüksek düzeyde al-kol ald›klar›nda karfl›laflt›r›lm›fl ve gerçek alkolmiktar›n›n simülasyon program› arac›l›¤›yla öl-çülen risk alma e¤ilimini anlaml› olarak etkile-medi¤i gösterilmifltir. Bir baflka çal›flmada daorta düzeyde alkol ald›¤› beklentisi olan ve ay-n› zamanda heyecan arama kiflilik özelli¤i aç›-s›ndan yüksek puana sahip olan kiflilerin dahafazla risk alma e¤iliminde olduklar› gözlenmifl-tir (McMillen, Smith ve Wells-Parker, 1989).

    ALKOL VE TRAF‹K KAZALARI

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review 97

  • H. B. AYVAfiIK

    Heyecan arama ve risk alma e¤ilimi alkollüaraç kullan›m›n› yordayan bir di¤er faktördür.Johnson ve Raskin White’›n (1989) çal›flmas›n-da, 18-21 yafllar›ndaki gençlerin alkollü araçkullanma davran›fl›n› do¤rudan ya da dolayl›olarak yordayan en güçlü de¤iflkenin risk almae¤ilimi oldu¤u gösterilmifltir. Bu çal›flmada, al-kol ya da di¤er maddeleri sorunlar› ile bafletme-de kullanan gençlerin daha fazla risk alma ve al-kollü araç kullanma e¤iliminde olduklar› bulun-mufltur. Arnett’in (1990) çal›flmas›nda da, 17-18 yafllar› aras›ndaki gençlerde heyecan aramae¤ilimi ile alkollü araç kullanma aras›nda an-laml› bir iliflki bulunmufltur. Ayr›ca, alkollüaraç kullanan gençlerin, alkollü iken araç kul-lanmayan gençler ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, alkol-lü araç kullan›m›n›n kazaya neden olabilece¤iya da bu nedenle tutuklanabilecekleri beklenti-lerinin daha düflük oldu¤u gösterilmifltir.

    Jonah (1997), heyecan arama ve risk almae¤ilimi ile riskli araç kullanma aras›ndaki iliflki-yi araflt›ran çal›flmalar› derledi¤i makalesinde,alkollü araç kullanma ile heyecan arama aras›n-daki iliflkiye bakan 18 çal›flmaya yer vermifltir.Bu çal›flmalar›n sonuçlar›, heyecan arama e¤ili-mi artt›kça alkollü araç kullanma e¤iliminin deartt›¤›n› ya da alkollü araç kulland›¤› için tutuk-lanan sürücülerin heyecan arama / risk alma öl-çeklerinden yüksek puan ald›klar›n› göstermifl-tir. Ayr›ca, alkollü araç kullanma ve heyecanarama aras›ndaki iliflkinin erkeklerde kad›nlar-dan daha yüksek oldu¤u ve de bu e¤ilimin yafl-la birlikte azald›¤› bulunmufltur.

    Alkol kullanma al›flkanl›¤› ile alkollü araçkullanma aras›nda da iliflki oldu¤unu gösterençal›flmalar vard›r. Alkole bafllama yafl› ve alko-lü kullanma s›kl›¤› bu de¤iflkenler aras›nda yeralmaktad›r. Hingson, Heeren, Levenson, Ja-manka ve Voas’›n (2002) araflt›rmas›nda içme-

    ye bafllama yafl›n›n, alkollü araç kullanma e¤ili-mini yordayan önemli bir de¤iflken oldu¤u gös-terilmifltir. Alkol ba¤›ml›l›¤›, kiflinin kaç y›ld›ralkol kulland›¤› gibi de¤iflkenler kontrol edil-dikten sonra alkol kullanmaya 21 yafl›ndan ön-ce bafllayan sürücülerin, 21 yafl›ndan sonra bafl-layan sürücülere göre alkollü araç kullanma e¤i-limlerinin daha yüksek oldu¤u bulunmufltur.Benzer flekilde, Yeni Zelanda’da yap›lan uzun-lamas›na bir çal›flmada da 21 yafl›ndan önce ma-riyuana kullanmaya bafllayan ve 21 yafl›na gel-di¤inde mariyuana ba¤›ml›s› olan gençlerin,mariyuana içtikten sonra araç kullanma e¤ilim-lerinin oldukça yüksek oldu¤u bulunmufltur(Begg, Langley ve Stephenson, 2002). Bir bafl-ka çal›flmada ise alkol kullan›m s›kl›¤› ile üçfarkl› sürücü davran›fl› aras›ndaki iliflkiye bak›l-m›flt›r: Alkollü araç kullanma, emniyet kemerikullanma ve h›z limitlerine uyma davran›fllar›.Alkollü araç kullanma ile alkol kullanma s›kl›¤›aras›nda pozitif yönde ve anlaml› iliflki ortayaç›km›flt›r. ‹ncelenen di¤er iki sürücü davran›fl›ile alkol kullanma s›kl›¤› aras›nda ise iliflki bu-lunmam›flt›r (Schechtman, Shinar ve Compton,1999).

    Alkollü araç kullan›m›n› yordayan bir di¤erde¤iflken, öz yeterlik de¤iflkenidir. Alkollü ikenaraç kullanmak yerine alternatif davran›fllarüretmek için kiflinin öz yeterli¤i düflük oldu¤un-da ve alternatif davran›fllar›n kifliye maliyetininoldu¤u durumlarda ya da alkollü araç kullanmaiçsel (örne¤in alkollü araç kullanmak beni heye-canland›r›yor) ya da d›flsal (örne¤in, arkadaflla-r›m alkollü araç kulanmam için beni teflvik edi-yor) olarak ödüllendirildi¤inde, gençlerde al-kollü araç kullanma s›kl›¤›n›n artt›¤› gösteril-mifltir (Greening ve Stoppelbein, 2000). Alkol-lü araç kullanmadan kaç›nma öz yeterli¤ine sa-hip olman›n, ayn› zamanda alkol kullanma dav-

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review98

  • ALKOL VE TRAF‹K KAZALARI

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review 99

    ran›fl›n› kontrol etmek için gerekli öz yeterlik ileyak›ndan iliflkili oldu¤u gösterilmifltir (Wells-Parker, Williams, Dill ve Kenne, 1998).

    Alkollü araç kullan›m›nda demografik de-¤iflkenlerin ve kiflilik özelliklerinin rolünün be-lirlenmesine yönelik çal›flmalar›n yan› s›ra al-kollü araç kullanma davran›fl› Ajzen’in Planl›Davran›fllar Kuram› (PDK) çerçevesinde de eleal›nm›flt›r. Kuram ile ilgili ayr›nt›l› bilgiyi vekaynaklar› bu say›da Nebi Sümer’in yaz›s›ndabulabilirsiniz. K›saca, kurama göre davran›fl›belirleyen birincil faktör kiflinin niyetidir. Kifli-ni davran›fl› ortaya koyma niyetini ise üç faktörbelirlemektedir: Kiflinin tutumu, öznel sosyalnormlar ve alg›lanan davran›flsal kontroldür(Aberg, 2001). 18-25 yafllar› aras›ndaki gençle-rin alkollü araç kullanma davran›fllar› PDK ku-ram› aç›s›ndan inceleyen bir araflt›rman›n so-nuçlar›, tutum de¤iflkeninin alkollü araç kullan-ma niyetini en iyi yordayan de¤iflken oldu¤unugösterilmifltir. Bunu s›ras›yla alg›lanan davra-n›flsal kontrol ve öznel sosyal normlar de¤iflken-leri izlemektedir. Alkollü araç kullanmaya kar-fl› kiflinin olumlu tutumlar›n›n (örne¤in, alkollüaraç kullanman›n tehlikeli olmad›¤›n› düflün-mek) ve öznel sosyal normlar›n olmas› (örne-¤in, alkollü iken araç kullan›ld›¤›nda, arkadafl-lar›n›n bu davran›fl›n› onaylamas›), bu davran›-fla iliflkin niyetini ve bunun beraberinde davra-n›fl› ortaya koyma olas›l›¤›n› art›rmaktad›r. Al-g›lanan davran›flsal kontrol aç›s›ndan ele al›nd›-¤›nda ise kifli alkolün etkisi alt›nda iken sürücü-lük davran›fllar›n› kontrol edebilece¤ine inan›-yorsa, alkollü araç kullanma e¤ilimi artmaktad›r(Marcil, Bergeron ve Audet, 2001). Daha önce-ki bölümlerde de ele al›nd›¤› “bana bir fley ol-maz” beklentisi “ben sarhofl de¤ilim” inanc› al-kollü araç kullanmay› belirleyen önemli faktör-lerden bir tanesidir.

    88.. SSoonnuuçç vvee öönneerriilleerr

    Alkolün hem fizyolojik ve davran›flsal etki-leri, hem de sürücüleri alkollü araç kullanmayayönelten faktörlerin trafik kazas›na neden olmariski oldukça karmafl›k olan süreçlerin etkilefli-mi sonucunda ortaya ç›kmaktad›r. Alkollü araçkullanman›n riskleri herkes taraf›ndan bilinme-sine ra¤men sürücüler yine de bu riski almakta-d›rlar. Ö¤renme ilkeleri aç›s›ndan de¤erlendiril-di¤inde alkollü araç kullan›m› kazaya ve hattaölümcül kazalara neden olmas›na ra¤men, di¤erbir deyiflle davran›fl› ceza izlemesine ra¤mendavran›fl sönmemekte devam etmektedir. Bu-nun temel nedeni, yine ö¤renme ilkeleri aç›s›n-dan bak›ld›¤›nda cezan›n davran›fltan hemensonra gelmemesi olabilir. Tam tersine, sürücüalkollü araç kullan›p kaza yapmam›fl ise bu dav-ran›fl› pekiflmektedir.

    Alkollü araç kullan›m›n› önlemeye yönelikolan çal›flmalar daha çok yasal düzenlemeler vekontroller üzerine odaklaflmaktad›r. Yasal dü-zenlemelerin ve alkol kontrollerinin s›kl›¤›n›nartmas›n›n alkollü araç kullan›m›n› önlemedeen iyi çal›flan faktörler oldu¤u gösterilmifltir.Örne¤in, Amerika Birleflik Devletleri’nde al-kollü araç kullan›ld›¤› için ehliyeti iptal etme,yasal alkol s›n›r›n›n 1 ya da 0.8 promile indiril-mesi gibi yasal düzenlemelerin 21 yafl›n üzerin-deki yetiflkinlerde alkollü iken araç kullanmadavran›fl›n›n s›kl›¤›nda düflüfle neden oldu¤ugösterilmifltir (Voas, Tippetts ve Fell, 2000).Benzer flekilde, yasal olarak alkol kullanma ya-fl›n›n 21’e yükseltilmesi ve 21 yafl›n›n alt›ndakisürücülerdeki yasal alkol limitinin 0.2 promileindirilmesi, 21 yafl alt›ndaki gençlerin 1987 ile1997 y›llar› aras›nda alkollü araç kullanma s›k-l›¤›nda yaklafl›k %20 oran›nda azalma sa¤lad›¤›bulunmufltur (Voas, Tippetts ve Fell, 2002).

  • H. B. AYVAfiIK

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review100

    Kanada, Amerika Birleflik Devletleri, ‹ngil-tere, Fransa ve Avustralya gibi pek çok ülkedearaç kullanmak için yasal alkol s›n›r›n›n düflü-rülmesinin alkollü araç kullanman›n neden ol-du¤u trafik kazalar›n› azaltt›¤› gösterilmifltir.Ancak, bu azalma baz› durumlarda oldukça azya da geçici olabilmektedir. Yasal düzenleme-lerdeki de¤iflikliklerin kamuoyu ve politik ola-rak desteklenmesi durumunda yasal düzenleme-lerin etkilili¤i kal›c› olmaktad›r (Mann ve ark.,2001).

    ‹sveç’te yap›lan bir çal›flmada sürücülerinalkollü araç kullanma kararlar›n› belirleyen fak-törler PDK çerçevesinde araflt›r›lm›flt›r. Alkollüaraç kullanmay› tutumlar›n, yasal düzenlemele-rin, sosyal normlar›n ve alkol kullanma al›flkan-l›klar›n›n belirledi¤i ortaya ç›km›flt›r. Ayr›ca,alg›lanan denetim olas›l›¤›n›n da alkollü ikenaraç kulan›p kullanmama karar›n› almadaönemli oldu¤u bulunmufltur (Aberg, 1993).Rastgele bir flekilde sürücüleri durdurarak alkoltesti yapmak gibi kontrollerin de alkolün nedenoldu¤u ölümcül kazalar› %7-71 oran›nda azalt-t›¤› gösterilmifltir (Peek-Asa, 1999).

    Yukar›da verilen örnekler yasal düzenleme-lerin ve kontrolün alkole ba¤l› trafik kazalar›n›nönlenmesinde önemli oldu¤unu göstermektedir.Özellikle denetim olaca¤›na iliflkin beklentininve de rastgele kontrollerin trafik kazalar›n›azaltt›¤› düflünülürse ülkemizde de bu tür ön-lemlerin al›nmas› gerekmektedir. Emniyet Ge-nel Müdürlü¤ü’nün 2001 y›l› trafik kazalar› is-tatistiklerine göre ölümlü ya da yaralanmal› tra-fik kazalar›na kar›flan sürücülerin ya da yayala-r›n kandaki alkol oran› incelendi¤inde ço¤unlu-¤unda alkol oran›n›n 0.5 promilden daha düflükoldu¤u görülmektedir. Bu nedenle, öncelikleyasal s›n›r 0.5 promilin alt›na indirilmelidir. Butür bir yasal düzenleme yap›lmas›na medya ara-c›l›¤›yla politik destek verilmelidir.

    Alkol kontrollerinin s›klaflt›r›lmas› da alko-lün neden oldu¤u trafik kazalar›n› azaltman›nbir di¤er yolu olarak görünmektedir. Alkolkontrolleri rastgele ya da seçici olarak yap›l-maktad›r. Rastgele alkol kontrolünde rastgelesürücüler durdurularak alkol kontrolünden geçi-rilmektedir. Seçici alkol kontrollerinde ise sürü-cü herhangi bir trafik ihlali ya da hatas› yapt›-¤›nda durdurulmakta ve alkol kontrolünden degeçmektedir. Etkililikleri aç›s›ndan iki yöntemido¤rudan karfl›laflt›ran bir çal›flma olmamas›nara¤men alkollü araç kullanma davran›fl›n› azalt-ma aç›s›ndan iki yöntem aras›nda fark olmad›¤›rapor edilmektedir (Shults ve ark., 2001). An-cak, alg›lanan kontrol ve yakalanma riskinin al-kollü araç kullanma davran›fl›n› yordayanönemli bir de¤iflken oldu¤u düflünülürse rastge-le kontrollerin s›klaflt›r›lmas›n›n yararl› olaca¤›sonucu ortaya ç›kmaktad›r. Sürücünün “alkollüiken dikkatli olursam trafik polislerine yakalan-mam ve bir sorun ç›kmaz” gibi yanl›fl bir bek-lentisi bu durumda pekifltirilmemifl olacakt›r.Rastgele alkol kontrollerinin en az bir y›ll›k birsüreyi kapsad›¤› da unutulmamal›d›r.

    Gençler, alkolün neden oldu¤u kazalarda enbüyük risk grubunu oluflturmaktad›rlar. Gençle-rin yasal alkol kullanma yafl› ülkemizde 18’dir.ABD’de yap›lan çal›flmalarda hem yasal alkolkullanma yafl›n›n yükseltilmesi, hem de gençleriçin yasal alkollü araç kullanma s›n›r›n›n düflü-rülmesinin etkilili¤i gösterilmifltir (Voas, Tip-petts ve Fell, 2002). Benzer bir yasal düzenlemeülkemizde de yap›labilir. Alkol s›n›r› gençler veehliyetini yeni alan deneyimsiz sürücüler için0.5 promilden daha düflük bir düzeye, örne¤in0.2 promile çekilebilir.

    Yasal düzenlemelerin yan› s›ra tutum de¤i-flimlerini içeren programlar›n uygulanmas› daalkollü araç kullan›m›n› azaltacak önemli birfaktör olarak görülmektedir. “Trafik canavar›

  • ALKOL VE TRAF‹K KAZALARI

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review 101

    olmay›n” gibi sorunu sürücünün d›fl›ndaki et-menlere atfeden bir kampanya yerine do¤rudankiflinin tutumlar›n› ve alkollü iken davran›fllar›-n› kontrol edebilece¤i gibi yanl›fl inançlar›n› de-¤ifltirmeye yönelik programlara gereksinim var-d›r.

    KKaayynnaakkllaarr

    Aberg, L. (1993). Drinking and driving: Intentions, attitudes, andsocial norms of Swedish male drivers. Accident Analy-sis and Prevention, (25)3, 289-296.

    Aberg, L. (2001). Attitudes. In P. E. Barjonet (Ed.), Trafficpsychology today. Norwell: Kluwer Academic Publis-hers.

    Arnett, J. (1990). Drunk driving, sensation seeking, and egocent-rism among adolescents. Personality and Individual Dif-ferences, 11(6), 541-546.

    Athanaselis, S., Dona, A., Papadodima, S., Papoutsis, G., Mara-velias, C., & Koutselinis, A. (1999). The use of alcoholand psychoactive substances by victims of traffic acci-dents in Greece. Forensic Science International, 102,103-109.

    Avis, H. (1999). Drugs and life (4th ed.). Boston: McGraw Hill.

    Barrett, J. E., Glowa, J. R., & Nader, M. A. (1989). Behavioraland pharmacological history as determinants of toleran-ce- and sensitization-like phenomena in drug action. A.J. Goudie, & M. W. Emmett-Oglesby (Eds). Psychoacti-ve drugs: Tolerance and sensitization. New Jersey: Hu-mana Press.

    Begg, D. J., Langley, J. D., & Stephenson, S. (2002). Identifyingfactors that predict persistent driving after drinking, un-safe driving after drinking, and driving after using canna-bis among young adults. Accident Analysis and Preven-tion. (Elsevier ScienceDirect veritaban›ndan al›nm›flt›r.http://www.sciencedirect.com)

    Bennett, R. H., & Samson, H. H. (1991). Ethanol-related cues andbehavioral tolerance to ethanol in humans. PsychologicalRecord, 41(3), 429-437.

    Del Rio, M. C., Gomez, J., Sancho, M., & Alvarez, F. J. (2002).Alcohol, illicit drugs and medicinal drugs in fatally inju-red drivers in Spain between 1991 and 2000. ForensicScience International, 127(1-2), 63-70.

    Doweiko, H. E. (1999). Concepts of chemical dependency. Paci-fic Grove: Brooks/Cole Publishing Company.

    Easton, C. M., & Vogel-Sprott, M. (1996). Drug-free behavioralhistory affects social drinkers’ tolerance to a challengedose of alcohol. Journal of Studies on Alcohol, 57, 591-597.

    Easton, C. M., & Vogel-Sprott, M. (2000). Alcohol and behavi-oral control: Impaired response inhibition and flexibilityin social drinkers. Experimental and Clinical Psychop-harmacology, 8(3), 387-394.

    Evans, L. (1990). The fraction of traffic fatalities attributable toalcohol. Accident Analysis and Prevention, 22(6). 587-602.

    Evans, L. (1991). The traffic safety and the driver. New York:One Nostrand Rainhold.

    Evert, D. L., & Oscar-Berman, M. (1995). Alcohol-related cogni-tive impairments. Alcohol, Health & Research, 19(2),89-96.

    Fillmore, M. T., & Vogel-Sprott, M. (1995). Expectancies aboutalcohol-induced motor impairment predict individualdifferences in responses to alcohol and placebo. Journalof Studies on Alcohol, 59, 90-98.

    Fillmore, M. T., & Vogel-Sprott, M. (1996a). Social drinking his-tory, behavioral tolerance and the expectation of alcohol.Psychopharmacology, 127, 359-364.

    Fillmore, M. T., & Vogel-Sprott, M. (1996b). Evidence that ex-pectancies mediate behavioral impairment under alcohol.Journal of Studies on Alcohol, 59, 598-603.

    Fillmore, M. T., & Vogel-Sprott, M. (1998). Behavioral impair-ment under alcohol: Cognitive and pharmacokinetic fac-tors. Alcoholism: Clinical and Experimental Research,22(7), 1476-1482.

    Fillmore, M. T., & Vogel-Sprott, M. (1999). An alcohol model ofimpaired inhibitory control and its treatment in humans.Experimental and Clinical Psychopharmacology, 7(1),49-55.

    Fillmore, M. T., Carscadden, J. L., & Vogel-Sprott, M. (1998).Alcohol, cognitive impairment and expectancies. Journalof Studies on Alcohol, 59(2), 174-179.

    Froelich, J. (1997). Opioid peptides. Alcohol, Health & Research,21(1), 132-136.

    Gonzales, R., & Jaworski, J. (1997). Alcohol and glutamate. Al-cohol, Health & Research, 21(1), 120-126.

    Greening, L., & Stoppelbein, L. (2000). Young driver’s health at-titudes and intentions to drink and drive. Journal of Ado-lescent Health, 27, 94-101.

    Harrisville, R. A., & Buck, K. J. (1990). The process of alcoholtolerance and dependence. Alcohol, Health & ResearchWorld, 14(2), 105-110.

    Hingson, R., Heeren, T., Levenson, S., Jamanka, S., & Voas, R.(2002). Age of drinking onset, driving after drinking, andinvolvement in alcohol related motor-vehicle crashes.Accident Analysis and Prevention, 34, 85-92.

  • H. B. AYVAfiIK

    ICAP, International Center for Alcohol Policies. (May›s 2002).Blood alcohol concentration limits worlwide. (ReportNo. 11). Internet’ten 02.03.2003 tarihinde al›nm›flt›r.http://www.icap.org/publications/report11.html.

    Jonah, B. A. (1997). Sensation seeking and risky driving: A revi-ew and synthesis of the literature. Accident Analysis andPrevention, 29(5), 651-655.

    Johnson, V., & Raskin White, H. R. (1989). An investigation offactors related to intoxicated driving behaviors amongyouth. Journal of Studies on Alcohol, 50, 320-330.

    Julien, R. M. (2001). A primer of drug action: A concise, nontech-nical guide to the actions, uses, and side effects ofpsychoactive drugs (9th. ed). New York: W. H. Freemanand Company.

    Kim, J. A., Siegel, S., & Patenall, V. R. A. (1999). Drug-onset cu-es as signals: Intraadministration associations and tole-rance. Journal of Experimental Psychology, 25(4), 491-504.

    Köksal, fi. (Mart 2002). Alkol düzeyi, sürücü özellikleri ve farkl›alkol düzeylerinin sürücülü¤e etkisi: Alkollüyken araçkullanma ve di¤er güvenli olmayan sürücü davran›fllar›.Emniyet Genel Müdürlü¤ü, Trafik Araflt›rma MerkeziMüdürlü¤ü, Karayollar› Güvenli¤i Seminerleri –I,Ankara.

    Lehman, L. B., Pilich, A., & Andrews, N. (1993). Neurologicaldisorders resulting from alcoholism. Alcohol, Health &Research, 17(4), 305-309.

    Longo, M. C., Hunter, C. E., Lokan, R. J., White, J. M., & Whi-te, M. A. (2000). The prevalence of alcohol, cannabino-ids, benzodiazepines and stimulants amongst injured dri-vers and their role in driver culpability: Part I: The pre-valence of drug use in drivers, and characteristics of thedrug-positive group. Accident Analysis and Prevention,32, 613-622.

    Lovinger, D. (1997). Serotonin’s role in alcohol’s effects on thebrain. Alcohol, Health & Research,21(1), 114-120.

    Mann, R. E., Macdonald, S., Stoduto, G., Bondy, S., Jonah, B., &Shaikh, A. (2001). The effects of introducing or loweringlegal per se blood alcohol limits for driving: An interna-tional review. Accident Analysis and Prevention, 33,569-583.

    Marcil, I., Bergeron, J., & Audet, T. (2001). Motivational factorsunderlying the intention to drink and drive in young ma-le drivers. Journal of Safety Research, 32, 363-376.

    Mayhew, D. R., Donelson, A. C., Beirness, D. J., & Simpson, H.M. (1986). Youth, alcohol and relative risk of crash in-volvement. Accident Analysis and Prevention, 18(4),273-287.

    McKim, W. A. (2003). Drugs and behavior: An introduction tobehavioral pharmacology (5th ed.). New Jersey: PrenticeHall.

    McMillen, D. L., & Wells-Parker, E. (1987). The effect of alco-hol consumption on risk-taking while driving. AddictiveBehaviors, 12, 241-247.

    McMillen, D. L., Smith, S. M., & Wells-Parker, E. (1989). The ef-fects of alcohol, expectancy, and sensation seeking ondriving risk taking. Addictive Behaviors, 14, 477-483.

    Mihic, S., & Harris, R. (1997). GABA and the GABAa receptor.Alcohol, Health & Research, 21(1), 127-131.

    Mookherjee, H. N. (1984). Psychological factors related to drin-king-driving behavior. The Journal of Social Psycho-logy, 123, 289-290.

    Moskowitz, H., Burns, M., Fiorentino, D., Smiley, A., & Zador,P. (August 2000). Driver characteristics and impairmentat various KAK’s. Washington D.C.: U.S. Department ofTransportation National Highway Traffic Safety Admi-nistration. Internet’ten 21.03.2002 tarihinde al›nm›flt›r.http:/www.nhtsa.dot.gov/people/injury.

    Oscar-Berman, M., Shagrin, B., Evert, D. L., & Epstein, C.(1997). Impairments of brain and behavior: The neurolo-gical effects of alcohol. Alcohol, Health & Research,21(1), 65-75.

    Palfai, T., & Jankiewicz, H. (1997). Drugs and human behavior(2nd ed.). Madison: Brown and Benchmark Publishers.

    Peek-Asa, C. (1999). The effect of random alcohol screening inreducing motor vehicle crashes injuries. American Jour-nal of Preventive Medicine, 16(1), 57-67.

    Remington, B., Roberts, P., & Glautier, S. (1997). The effect ofdrink familiarity on tolerance to alcohol. Addictive Be-haviors, 27(1), 45-53.

    Schectman, E., Shinar, D., & Compton, R. C. (1999). The relati-onship between drinking habits ans safe driving behavi-ors. Transportation Research Part F, 2, 15-26.

    Shults, R. A., Elder, R. W., Sleet, D. A., Nichols, J. L., Alao, M.O., Carande-Kulis, V. G. Et al. (2001). Reviews of evi-dence regarding interventions to reduce alcohol-impaireddriving. American Journal of Preventive Medicine,21(4S), 66-88.

    Siegel, S. (1989). Pharmacological conditioning and drug effects.A. J. Goudie, & M. W. Emmett-Oglesby (Eds). Psycho-active drugs: Tolerance and sensitization. New Jersey:Humana Press.

    Siegel, S., Baptista, M. A. S., Kim, J. A., McDonald, R. V., &Weise-Kelly, L. (2000). Pavlovian psychopharmaco-logy: The associative basis of tolerance. Experimentaland Clinical Psychopharmacology, 8(3), 276-293.

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review102

  • Stewart, J., & Badiani, A. (1993). Tolerance and sensitization tothe behavioral effects of drugs. Behavioural Pharmaco-logy, 4, 289-312.

    T.C. ‹çiflleri Bakanl›¤›, Emniyet Genel Müdürlü¤ü (1997). Kara-yollar› trafik yönetmeli¤i. Ankara: Yazar. Internet’ten10.03.2003 tarihinde al›nm›flt›r. http://www.emni-yet.gov.tr/tuddb/yonetm/.

    T.C. ‹çiflleri Bakanl›¤›, Emniyet Genel Müdürlü¤ü (1999). Trafikistatistik y›ll›¤›. Ankara: Yazar.

    T.C. ‹çiflleri Bakanl›¤›, Emniyet Genel Müdürlü¤ü (2001). Trafikistatistik y›ll›¤›. Internet’ten 10.03.2003 tarihinde al›n-m›flt›r. http://www.emniyet.gov.tr/teadb/2001y›ll›k/.

    U.S. Department of Transportation National Highway Traffic Sa-fety Administration. (April 2000). Field test of on-sitedrug detection devices. (Report No. DOT HS 809 192).Washington D. C.: Author. Internet’ten 14.03.2003 tari-hinde al›nm›flt›r. http:/www.nhtsa.dot.gov/people/injury.

    U.S. Department of Transportation National Highway Traffic Sa-fety Administration. (April 2001). Alcohol involvementin fatal crashes: KAKground and introduction. (ReportNo. DOT HS 809 355). Washington D. C.: Author. Inter-net’ten 10.03.2003 tarihinde al›nm›flt›r.http:/www.nhtsa.dot.gov/people/injury.

    U.S. Department of Transportation National Highway Traffic Sa-fety Administration. (March 2002). Alcohol involvementin fatal crashes 2000. (Report No. DOT HS 809 419).Washington D. C.: Author. Internet’ten 10.03.2003 tari-hinde al›nm›flt›r. http:/www.nhtsa.dot.gov/people/injury.

    Voas, R. B., Tippetts, A. S., & Fell, J. (2000). The relationship ofalcohol safety laws to drinking drivers in fatal crashes.Accident Analysis and Prevention, 32(4), 483-492.

    Voas, R. B., Tippetts, A. S., & Fell, J. (2002). Assessing the ef-fectiveness of minimum legal drinking age and zero tole-rance laws in the United States. Accident Analysis andPrevention. (Elsevier ScienceDirect veritaban›ndan al›n-m›flt›r. http://www.sciencedirect.com)

    Vogel-Sprott, M. (1997). Is behavioral tolerance learned? Alco-hol, Health & Research, 21(2), 161-168.

    Waller, P. F., Blow, F. C., Maio, R. F., Singer, K., Hill, E. M., &Schaffer, N. (1997). Crash characteristics and injuries ofvictims impaired by alcohol versus illicit drugs. AccidentAnalysis and Prevention, 29(6), 817-827.

    Wells-Parker, E., Williams, M., Dill, P., & Kenne, D. (1998). Sta-ges of change and self-efficacy for controlling drinkingand driving: A psychometric analysis. Addictive Behavi-ors, 23(3), 351-363.

    Williams, A. F. (2003). Teenage drivers: Patterns of risk. Journalof Safety Research, 34, 5-15.

    Wolgin, D. L. (1989). The role of instrumental learning in beha-vioral tolerance to drugs. A. J. Goudie, & M. W. Em-mett-Oglesby (Eds). Psychoactive drugs: Tolerance andsensitization. New Jersey: Humana Press.

    Zack, M., & Vogel-Sprott, M. (1995). Behavioral tolerance andsensitization to alcohol in humans: The contribution oflearning. Experimental and Clinical Psychopharmaco-logy, 3(4), 396-401.

    Zack, M., & Vogel-Sprott, M. (1997). Drunk or sober? Learnedconformity to a behavioral standard. Journal of Studieson Alcohol, 58(5), 495-501.

    Zador, P. L. (1991). Alcohol-related relative risk of fatal driver in-juries in relation to driver age and sex. Journal of Studi-es on Alcohol, 52(4), 302-310.

    Zinatelli, M., & Vogel-Sprott, M. (1993). Behavioral tolerance toalcohol in humans is enhanced by prior drug-free treat-ment. Experimental and Clinical Psychopharmacology,1(1-4), 194-199.

    ALKOL VE TRAF‹K KAZALARI

    HAZ‹RAN • ARALIK 2002 • Türk Psikoloji Yaz›lar›

    Turkish Psychological Review 103